0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
105
Okunma
Hasret Koru
Niye hasretine muhtaç ettin beni?
Prangalarını kırdın, parçaladın kafesten teni.
Sen ki gariplerin yâri,
Özledik can, rüyalarda olsun, gel beri.
Nakış nakış işlediğin o muhteşem kubbe,
Şimdi asılı kaldı o tertemiz cübbe.
“Hey gidi günler,” sesi yankılanır Hisar’da,
Minberden yükselen ses duyulur her yanda.
Özleminin ateşi, milyonlarca gönülde kor.
Sen ki nurdan abide, görmez ki kör!
Sen demiştin: “Yürüyün, takılmayın hiçbir şeye.
Bu yol âşıklar yolu, sabreden vuslata ere.”
Sensiz geçti, tam on bir ay oldu.
Binlerce göz yaşlarla doldu.
Bahîrâ ağlasın; bize her yer Busra.
Kur’an der: Feinne me’al-usri yusrâ.
Tek tek yazalım sevdamızı dağlara, taşlara.
Her kapı ardına bak, dostunu ara.
Beklentin olmasın; vefa yazılır buza, yele.
Ruhunun ufkuna yüksel, burası zümrütten kale.
Murat Kerem
5.0
100% (1)