6
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
486
Okunma

gülme demiştim
öyle çocuk öyle öyle yorgun öyle mutsuz gülme
mümkünündeydim biliyordun
bizi bulduklarında vuracağımı kendimi gür gülüşlerinde
şimdi şiir sürüyorum çatlaklarına kabul duvarlarının
yine şiir sürüyorum ısrarla
kapatıp üstünü tarifsiz korkularımın
ve biliyorum huzur kıyılarında barınağı olmayacağını
kendine saklananların
…seni buldular
gömdüler beni bin yıllık ormanın ortasına…
“Böyle demişsin, duydum ağladım.”
var diyorum
sevmek diye bir şey var
gözlerinde gördüm
yeminle
anlamıyorsun
olsun
anlamadıklarım vardı hep
şiir dediklerimde
“Böyle demişsin, duydum ağladım”
canı kim bilmem
kimin canıdır şimdi o
kim bilir kimlerin babası
makul sebep yanlış adamlı öykü
bu kısım tamam da
yarımdır sonrası
“Böyle demişsin, duydum ağladım”
…sen pınar olsaydın
öldüydüm susuzluktan…
…tutar yağmur yağar olduğun kente
utanmaz ıslanırsın da sen bensiz orada…
ömrümün pervazlarında bu uğursuz rüzgar
durduğunda yine bu uğultuya
veda sözcükleriyle ıslanmadan dilim
uzanmadan daha elim kapıya
sere serpe uzanacağım bir huzursuz uykuya
ayrılık canımı bir daha yakmayacak
yakamayacak
senin için de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
“Böyle demişsin, duydum ağladım”
Hani demişsin bir de “Zaten yoktular” diye. “O adam ve kadınlar hiç yoktular. Aşk diye bir şey vardı öykünün öncesinde.” Öyle demişsin. İlki yanlış, ikincisi doğruydu aslında. Yani aşk diye bir şey vardı. Bunu da bilmeni istedim…
Eylül/ 2025
5.0
100% (9)