3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma
“sana taş atana sen gül at”
böyle öğütlenmişti bir gün bana
belki Mevlana’nın sözüydü bu
belki Hâce Bektaş Veli
belki Yunus Emre
veya Pir Sultan Abdal’ın
şimdi bilemedim
bu her hangi Pirin özlü sözü ise
dinledim onu nedense
ben de gül attım demet demet herkese
bu şu o ayırt etmeden
beyaz kırmızı sarı
türlü türlü renkte
hem de mis kokularıyla birlikte
ne oldu sonra
gül atanlar hep kaybetti
taş atanlar kazandıkça kazandı
kötülüklere kötülük katıldı
ateşler hep yandı
kara kazanlar kaynadıkça kaynadı
yaktılar bizi haşladılar
yenmeyen insan etimizi sırtlana attılar
anamız susmadı hep ağladı
yaşamları da o şekil sonlandı
şimdi delikanlı çocuklarımız var
sırada ise el bebe ufacık torunlarımız
ve şimdi diyorum ki ben
bağırarak yüksek sesle haykırıyorum
eski günler eskide kaldı
fikirleri düşleriyle hala yaşıyor olsalar da
hani o Pir Sultanlar
Bektaş Veliler
koca Mevlana
ve dahi Yunus Emreler
hiç ama hiç kusura bakmasınlar
ve bundan sonra ben asla
bana taş atana gül atmam
anam ağladı çocuklarımı ağlatmam
haklısın diyen peşimden gelsin
gelmem diyen solucan gibi ezilsin
ama demiyorum gene de
artık sizden bana ne
“Ben de demokratım. Ben de hak hukuk adalet diyorum. Ben de Cumhuriyetin savunucusu ve koruyucusuyum. Ben de özgürlükçü bir bireyim ve özgür irademin sahibiyim diyen herkes kurtarıcı ve kurucu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bıraktığı ne çok güzel emanete göğsünü siper ederek sahip çıkmasını istiyorum. Bu karanlık günlerden bizleri aydınlığa çıkarmak için çalışan, Atatürk’ün idealleri peşinde yürürken ve niceden sonra kış uykusundan uyanıp ayı postundan kurtaran kendini yenilemiş CHP’nin azimli mücadelesi kutlu olsun! Naçizane bu kısacık şiirim de ona ve arkasında durup destekçisi olan yüce halkımıza atıf olsun…”
Eylül.9/Sene.2025 Koruköy/Kırklareli
5.0
100% (5)