0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
59
Okunma
Zenginlik para değildir, bilirim,
O bir gülüşte saklı, gözlerde gizli.
Sabahın ilk ışığında bir nefes kadar yakın,
Ve rüzgârda uçuşan yapraklarda saklı.
Zenginlik, toprakla el ele yürümek,
Ayağa bastığın çamurun bile tadını bilmek,
Bir çocuğun gülüşünü hazine saymak,
Ve yıldızları gecenin koynunda saymak.
Zenginlik, sabah kahvesinin sıcaklığında,
Bir dostun sesiyle içten gülüşte,
Sessiz bir kütüphanede tozlu kitapların arasında,
Ve eski bir melodide ruhun dans etmesinde.
Zenginlik, yıldızları satın almakta değil,
Onları izlemekte, hayalini onlarınla paylaşmakta.
Ve yağmurun altında çıplak ayakla dans etmekte,
Her damlanın kalbine dokunduğunu hissetmekte.
Zenginlik, bir anı biriktirmek,
Bir dostun elini tutmak, göz göze gelmek,
Ve suskunlukta bile anlaşılabilmek,
Bir bakışta bütün geçmişi ve geleceği sevmek.
Zenginlik, sessizlikte konuşabilmek,
Ve boşluğun içinde bir anlam yaratabilmek.
Bir dağın tepesinde nefes nefese kalmak,
Ve orada dünyanın bütün sırlarını hissetmek.
Zenginlik, bir kelebeği izlemek,
Onun ömrünün kıymetini bilmek,
Ve bir çiçeğin rengine hayran kalmak,
Hiçbir parayla satın alınamayacak olanı sevmek.
Zenginlik, sevgiyle beslenir,
Ve minnettarlıkla büyür.
Zenginlik, gözlerinle, kalbinle, ruhunla görülür,
Ve sadece hissedenler tarafından anlaşılır.
Zenginlik, zamanın içinde kaybolmayan,
Bir gülümseme, bir dokunuş, bir anıdır.
Ve bu anlar birikir, taşar,
Bir insanın kalbinde en gerçek hazinedir.
Zenginlik, dünyayı dolaşmakta değil,
Kendi içini dolaşmakta,
Ve her nefeste yeni bir hazinenin farkına varmaktır.
Çünkü zenginlik, aslında her şeyde saklıdır—
Ama sadece bilen, gören ve hissedenler için.