0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
65
Okunma
Kırın uçsuz bucaksız sessizliğinde,
Rüzgârlar düşlerin damarlarından geçer.
Toprak, yıldız tozuyla yoğrulmuş,
Her adım bir zaman kırıntısı,
Her nefes, unutulmuş bir efsanenin yankısıdır.
Gökyüzü, gözlerimizin göremediği renklerde titrer,
Bulutlar düşlerin gölgesinde erir.
Ve bir nehir akar, ama su değil,
Hayal…
Akışında kaybolan her damla,
Özgürlüğün sesini taşır.
Ağaçlar konuşur sessizlik dilinde,
Kökleri derinliklere değil,
İçimizdeki boşluklara uzanır.
Çiçekler açar,
Ama sadece düşlenen mevsimlerde,
Ve güneş, bekleyen her kalbe doğar
Yalnızca hayal etmesini bilenlere.
Efsane burada değil,
O biziz:
Kırda yürüyen, zamanla dans eden,
Kendi ruhunun kırını yaratabilen…
Ve her düş, bir gerçeklik kapısını aralar,
Kırın ötesinde, hayal ötesinde,
Hiç bitmeyen bir ütopya vardır.
5.0
100% (1)