Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
yakup simsek
yakup simsek

Mürşit in nazarı

Yorum

Mürşit in nazarı

1

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

129

Okunma

Mürşit in nazarı

Mürşit in nazarı


Mürşit in nazarı

Can, Canan’a kavuşunca yok olur benlik,
Bülbülün gül sevdası, hakikate sembollük.
Mürşit, sırat köprüsünü gönülde kurar,
Aşk, vuslatın ateşiyle her kalbi onar.

Gökkuşağı, rahmetin rengidir semada,
Gök kubbe, zikrin yankısıdır her sada.
Gözlerin, ruhuma rahmetin pınarıdır,
Ruh-u revânım aşk ile Hakk’a varırdır.

Her nefeste Can, Canan’a yol alır gönül,
Her esmada yanar, arınır, bulunur yol.
Aşk ateşiyle yanar her zerre, her sır,
Bir damlada derya gizli, Hakk’a açılır sır.

Mürşidin nazarı, gök kubbe gibi geniş,
Kalbe düşen nuru, kevser kadar serin, iç.
Bülbülün figanı, gül bahçesinde aşk olur,
Her diken sabırla, gülü vuslata kul olur.

Ey gönül, sıratın inceliğinden korkma,
Hak ile yürü, aşk ateşinden yorulma.
Zira aşk denizdir, Canan orada gizlidir,
Ruh-u revânın Hakk’ta ebediyen izlidir.

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Mürşit in nazarı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Mürşit in nazarı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mürşit in nazarı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
andelip
andelip, @andelip
31.8.2025 15:24:29
Niyazi mısri'nin dediği gibi..

Mürşid gerektir bildire, Hakk’ı sana Hakka'l-Yakin,
Mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş.
Her mürşide dil verme, kim yolunu sarpa uğratır;
Mürşid-i kâmil olanın, gayet yolu, âsan imiş.


Kamil Mürşit Kime Denir?

İlim, irfan ve amel sahibi; sadece sözle değil, hâl ve davranışla da insanlara rehberlik eden kimsedir.

Sözünde doğruluk, kalbinde Allah sevgisi, nefsinde terbiye, hayatında takvâ bulunur.

Hz. Peygamber (s.a.v.) en büyük mürşittir. Ondan sonra gelenler, onun sünnetine tabi olan, Kur’an’a sarılan kâmil mürşitlerdir.

Gerçek bir mürşitte şu vasıflar aranır:

1. Kur’an ve Sünnet’e bağlılık → Hakikî mürşit, nefsinden konuşmaz, delilsiz hüküm vermez.

2. İlim ve hikmet sahibi olmak → Hem zahirî ilmi (fıkıh, akaid) hem bâtınî ilmi (tasavvuf, kalb ilmi) bilmelidir.
3. Nefsi terbiye etmiş olmak → Kibir, riya, dünya hırsı gibi şeylerden arınmış olmalı.
4. Tevazu ve merhamet → Kendini üstün görmez, müridini küçümsemez, herkese rahmet nazarıyla bakar.
5. Hâl ile örnek olmak → Sadece dil ile değil, yaşayışıyla da insanlara “irşad” eder.
6. Müritten menfaat beklememek → Mal, şöhret, makam peşinde değil; Allah rızası için yol gösterir.

Hakikatte mürşit, insanı kendine değil, Allah’a götürendir.
Kendine çağıran, menfaat arayan, şahsını kutsayan kimse mürşit değil, sahte yol göstericidir.

şimdi bu açıklamalara bakınca ben günümüzde gerçek manada Bir mürşit göremiyorum....
saygılar sunuyorum
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL