2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
134
Okunma
Kum Saatinde Kum Tanesi
fırtınanın ortasında, çatlak bir kayık gibi,
Her dalga, bir ölüm fısıltısı, her an son bir nefes gibi
Yelkenlerim yırtık, pusulam sırra kadem,
Hayat, azgın bir deniz, dipsiz bir demir gemi.
Ve ben, bu gemide kürek çeken bir mahkum,
Her kürek darbesi, bir umut, bir çığlık, bir son dua.
Okyanus, bir devin ağz, kayalıklar, onun dişleri,
Her gece, bir canavarın midesinde sindirilmeyi beklerim.
Her şafak, bir celladın bileylediği kılıç,
Gün, bir idam sehpası, güneşe bakan bir taht.
Nefes almak, bir hançerin ucunda dengede durmak,
Her saniye, bir kıvılcım, ölümle yüz yüze bakmak.
Gölgem düşer celladın peşime, takip eder adım adım,
Güneş batarken, bir infazın narı yanar ufukta.
Akşam olur, bir mahzen gibi karartır her yeri,
Yıldızlar, mezar taşlarına düşen ilk çiy taneleri.
Ayaklarım çamura saplanmış, bataklıkta ilerlerim,
Her adım, sonuncu olabilir, bilmeden beklerim.
Gece, bir pars postu, gizlenmiş pusu ve korku,
Yıldızlar, birer nişancı, hedefte tek bir morf.
Her ayak sesi, bir çığlığın habercisi karanlıkta,
Rüzgâr, ölümün ıslığı, ıslık çalar kulaklarımda.
Bir kurşun misali saplanır bedene her an endişe,
Hayat, bir siper savaşıdır; ölüm, siperin hemen ardında.
Varoluşum, bir kılıç darbesiyle çizilmiş bir çizgi,
Yaşamak, düşmana karşı verilmiş amansız bir mücadele.
Ölüm, ensemde bir gölge, soğuk bir nefes gibi,
Her gün, onunla bir dans,
bir şans eseri bir nefes gibi.
O, bir karanfil gibi dürülmüştür her an avucumda,
Kokusu, en sevdiğim yemeğe, en tatlı rüyama karışır.
Bir bardak suda zehiri hisseder damaklarım,
Yine de içerim, çünkü susuzluk, ölümden beter.
Bu hayat, bir dar koridor,
duvarları zehirli diken,
Her günü son şans,
her anı çalınmış bir hazine sandığından.
Varlığım, rüzgarda sönmeye ramak kalmış bir mum,
Işığı, ölümün karanlığını yaran bir sonsuzluk hükmü.
Bir demir yumağıdır ciğerlerim, her nefes bir işkence,
Yüreğim, bir çekiç gibi vurur kaburgalarıma
Ve her sabah uyanmak, bir mucize, bir zafer çığlığı,
Güneş, bir ameliyat ışığı; yatağım, bir masa.
Ve ben, bu cehennemin ortasında bir çelikten yaprağım,
stalin gibi
Rüzgâra meydan okuyan, her darbede eğilen ama kırılmayan.
Çünkü bu zorlu yolda, her anı son sanıp yaşamak,
Ölüme bu denli yakın olmak, belki de hayata sıkı sıkı sarılmaktır ancak.
Ölüm, en yakın arkadaşımdır, en sadık yoldaşım,
Bana her anın kıymetini fısıldar, acıyla, korkuyla, kanla.
Ve bilirim ki o gelmeden, her damla yaşam, bir incidir,
Bu yüzden her yarına, hoş geldi derim, bir elveda bilinciyle.
5.0
100% (6)