2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
215
Okunma
Kırık gönül kapısı yeniden aralandı
Kanamaz sanıyorken bir daha yaralandı
Anılar hayal meyal gözümde sıralandı
Adın andıkça sinem deliniyormuş meğer
Yıllar geçse de kokun alınıyormuş meğer
Gaflet midir hasret mi sarıldım o kuzuna
Boşver dedim ilk defa ’’El ne der’’ korkusuna
Titredi dudaklarım doymadım kokusuna
Kısık nefes de olsa solunuyormuş meğer
Yıllar geçse de kokun alınıyormuş meğer
Belki de habersizdin bendeki bu yaradan
Koskoca yarım asır geçti deyip aradan
Sebebin yanına kâr bırakmasın yaradan
Yaşlı gözlerden uyku çalınıyormuş meğer
Yıllar geçse de kokun alınıyormuş meğer
Dinmek nedir bilmeyen bir ateşte yanmışken
Bir sevdanın harına sabredip dayanmışken
Unuttum yalanıma ben bile inanmışken
Bitti dedikçe dünde kalınıyormuş meğer
Yıllar geçse de kokun alınıyormuş meğer
Zamanla çoluk çocuk toruna karışsam da
Kâh kader ile küsüp, kâh dönüp barışsam da
Sırf sana varmak için kendimle yarışsam da
Kader bu yarı yolda kalınıyormuş meğer
Yıllar geçse de kokun alınıyormuş meğer
Her gece keder ile hicranı tavaf ettim
Gençliğimi harcadım tükettim israf ettim
Teslim olup yazıma ömrü bertaraf ettim
Vuslat için ecele gülünüyormuş meğer
Yıllar geçse de kokun alınıyormuş meğer
O sevda pınarına şimdi taşlar döküldü
Sustum da diyemedim candan ciğer söküldü
Bükülmez sanıyorken gayrı belim büküldü
Güz görmüş güller gibi solunuyormuş meğer
Kokusu yavrusundan alınıyormuş meğer
5.0
100% (4)