0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
258
Okunma
Susmak mı, Söylemek mi?
Susmak bazen yürektir, saklı kalan söz olur,
Bir iç çekişle yanar, için için köz olur.
Dil susar, göz konuşur, yüze yansır her kırık,
Kalpte birikmiş ne var, dudakta bir “öz” olur.
Her doğruyu her yerde söylemek bir marifet,
Ama gönül incinir, gerek biraz nezaket.
Söz, bazen ilaç olur, bazen hançer, ağır yük,
Söylerken düşünmeli, kırmadan ve zarafet.
Söylemek cesarettir, ama susmak da erdem,
Bazen susarsın çünkü, anlatmaz seni kelam.
Kelimeyle yıkılır, yıllar boyu emekler,
Bir kelimeyle doğar, nice umut, nice nem.
İçimde fırtınalar, dilimde suskun bir yaz,
Yüreğimle konuşur, ruhumdan gelen bir saz.
Sustuğum her kelime, bir dua gibi akar,
Söylediğim her harfse, yüreğe iz bırakmaz.
Söylemek, bir yol, ama sonu her zaman açık,
Doğruyu haykırmaksa, bazen olur çok kırık.
Susmak, yük gibi dursa da omuzda sessizce,
Bazen hakikatin ta kendisidir gizlice.
Kalp konuşur, dil susar, bakış anlatır bazen,
Bir tebessüm yeterli, suskun kalan her hazan.
Anlaşılmak arzusu, susanların tek derdi,
Bir “anla beni” sesi, duyulmaz çoğu zaman.
Söylemek midir erdem, yoksa susmak mı yara?
Bazen susarsın çünkü, söz yetmez her bir dara.
An gelir, susmak bile çığlıktır gözyaşında,
O an, yüreğin değil, sadece dil susar da…
Susmak mı, söylemek mi? Zordur bazen kararlar,
Kalpten gelen sözlerdir, unutulmaz yaralar.
Söz gümüşse şayet dost, bil ki sükût altındır,
Ama yanlış yerdeyse, o bir kelime kandır.
Hakkı kalabalık