0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
68
Okunma
Şaşmaz eğer yolu doğruysa, hedefe varır yay;
Yalım gibi sade ol: serabı sudan, özü sahte süsten ayır.
Kalbini mihenge vur; dökülür parıltı, cevher kalır;
Vicdan, karanlığın içindeki tek yıldızdır—ona sor.
Dünyanın curcunası, hakikatin fısıltısını örter;
Alkış, ruhu değil, çoğu kez gururu besler.
Bir doğru adım, bin yanlış yolu ezer geçer;
Seçimini sessizlikte yap: gürültü kararları çarpıtır.
Korku, yokuşu büyütür; heves, inişi kaygan eder;
Sabır kapıyı açar, ısrar menteşeyi yağlar.
Yalnızlık sandığın yerde, aslında ölçü vardır:
Doğru yolda tek kalmak, yanlışlarda çoğalmaktan üstündür.
Her söz, sahibini ya yükseltir ya yorar;
Dil, gönlün terzisidir—ölçüsüz biçerse vicdan üşür.
Az konuş, öz konuş; doğruyu eğmeden söyle:
Eğri cümle, düz kalbi bile kambur bırakır.
Nefes emanet; bugün var, yarın yok—unutma;
Kısa ömrü büyük bir amaca bağla ki zaman anlam bulsun.
Göz, yakındaki ışıltıya kanar; akıl, uzak menzili görür;
Kalp, ikisini nikâhlayınca yol olur, yolculuk olur—sen olursun.
Ve düşersen—ki düşülür—yerden değil, niyetten kalk;
Tozunu kader sanma, suyu tövbede ara.
Yürürken arkana değil, kalbin kıblesine bak;
Çünkü şaşmaz: yolu doğru olan, hedefi mutlaka bulur.
Adını geçirmedim sanma, Nazlı hep yanımda durur;
Gönlümde saklı bir yıldız, karanlıkta bile parlar durur.
5.0
100% (1)