Geçmişle Hesaplaşma

Gölgesi düşerken eski zamanın,
Üşür içimdeki kırık limanın.
Bir anı çarpar da alnıma sessiz,
Dilimde kalır bin suskunluk diz diz.

Bir fotoğraf düşer tozlu raftan,
Gözlerim dalar da gider uzaktan.
Bir gülüş kalmıştır sönük yüzünde,
Ben hâlâ kaybolmam o günlerde.

Adımlar susarken boş sokaklarda,
Senli anılarla sarar her yanda.
Bir köşe başında sesin çınlarken,
Kalbim yine sana dönerken diken.

Geçmişin aynası kırık, parçalı,
Baktıkça içimde yangın, karalı.
Ne zaman baksam da çocuk gözümle,
Kendimi bulurum eski bir filmle.

Silinmiş gibiyim senin kalbinden,
Ama ben hâlâyım o cümlelerden.
Yazdığım her şiir, her satır sensin,
Unuttun belki de, ben hiç geçmedim.

Zaman bir hırsızsa çaldı senden,
Beni ve bizi, gülüşü bendenden.
Ama ben bıraktım izimi derin,
O iz boşa gitmez, silinmez kesin.

Mektuplar yazıldı, gönderilmeden,
Saklı kaldı hepsi içimde birden.
Kalbime gömdüğüm sözler ağrıyor,
Anılar her gece içimden sızıyor.

Bir şarkı çalar da seni hatırlar,
Her notasında içim içim yanar.
Sesin gibi gelir rüzgâr ansızın,
Savurur kalbimi, bırakmaz izin.

Bir selam beklerken yıllar geçerken,
Gözlerim ufukta silik bir erken.
Geçmişten kopamam, ne yapsam da ben,
Çünkü senle kaldı en güzelden sen.

O yüzden yazdıkça susmam ben hâlâ,
Her harf bir veda, her cümle bir dağ.
Kalemim kanar da akıtır seni,
Bil ki bu sevdam boşa gitmedi.

Hakkı kalabalık