Senin gibi otlar titredi içinden
Korkuyla kalbinde dolaştım
Anlaşılmaz düşüncelere asildim boğazımdan
Görünen doğal âleme dallarda kaldım
Bırakmak bazen karşı sözlerden çıkmaktır
Beni gizli bir alev işitti
Bir ruhla yaşayıp çırpınmaktır
Kendi kendine konuştuğumda hava karanlıktı
Benden gizemli görüşüne
En vahşi yerleri sadece "O" bilir
Maalesef ormanın bir görünüşü
Onu sadece bir çiçek sevindirir
Kalan mektuplara üç zamana bağlı
Bardaklar kirilmiş buyur gir der gibi
Yeşiller muhteşem halde sallantılı
Buna rağmen satırlar sever kalbi
Misafirlerin girmesiyle kâğıtlar görünür sever
Ve ırmaklar özsuya bulaşmış
Büyük hızla koşan büyük derler
Ama abartarak konu birbirine karışmış unutmaksızın
Bir sarhoş geminin gezintisiyle
Yaşlı edatlara sitemdir duyulmaksızın
Bir parantez açınız onun keşfiyle
Hissettiğim bir ağacın korusu
Yoğun ve kalın gövdelerin binlercesinle
Kızılağaçtan kavak ağacına borusu
Oyunların ters yolundan gidin bence
Siyah bir doğa görüntüsüne satılık
Ama bundaki görüntü çevirilere
Israrcı bir yöntemle artik
Oh be hocalarım sizden sonrakine
Kalmadı artik arayanların mevzusu
Pencerelerden kalan aynanın yansımalarından
Ulaşmak için gizin gerçek dünyasında buğulu
O geleceği düşünür ancak uzaklardan
Tabloların arkasından not gizlenmişim
Kalitenin abartısından istemek
Sadece sana mahsus olamaz canim.

Kaynak: H.I.S
Bülent Yılmaz