Nasılda öterdi, şen yaylalarda
Hasretim şehirde, bülbül sesine
Papatya gelincik, tüm tarlalarda
Her yeri kaplamış, ekmişcesine
Hasretim şehirde, bülbül sesine

Diyorlar ki, doğduğun yer, nereler
İlk baharda, şırıl, şırıl dereler
Doyumsuz bu, manzarayı, göreler
Arılar bayılır, dalın süsüne
Hasretim şehirde, bülbül sesine

Ilgıt ılgıt eser, akşam yelleri
Dereler zor taşır, akan selleri
Sarılı, beyazlı, yaban gülleri
Yansımış yazma ve hoş çelmesine
Hasretim şehirde, bülbül sesine

Salınır kendince, çamın dalları
Kekik sarmış, tüm patika yolları
"Sarı sultan" türküsünde dilleri
Alıştık artık biz, güz gelmesine
Hasretim şehirde, bülbül sesine

Sabahları, tüm horozlar öterken
Ezan sesi ayrı bir tat katarken
Keçi tepesinden, güneş batarken
Benzer bir yer var mı, bak yöresine
Hasretim şehirde, bülbül sesine

Sevgi, saygı bizde, çok muteberdi
Çocuklar büyüğe, hep amca derdi
Usta avcı, güme avı, yapardı
Şu ala kekliği, koy kafesine
Hasretim şehirde, bülbül sesine

Çınar gölgesine, uzanıp yatsam
Hayallere dalıp, gözüm kapatsam
Dünleri yad edip, bir huzur tatsam
Lüzumsuz aşıksın, köyün nesine
Hasretim şehirde, bülbül sesine

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ÇELME : Kadınlarda, tülbent altına, başa bağlanan örtü