1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
140
Okunma
Dinle, tekrar dinle…
İşte bu sözler;
Böyle derin esse, böyle tükenirsin.
Böyle diken üstünde bir bedenin,
Cehennemde bir bedense cebinde…
Çıkar bunları, koysana sen ortaya.
Bir yalnızlık kopar gelir,
Bir yalnızlık bu yolda.
Bir gün ölürsün,
Bir gün sesler kulaklara.
Çek, dur… Çek, sus!
Defalarca yazdım, buna diyemedi kimse yalan.
Bazen duyguların, bazen ortasında bir bahar.
Ortasında bir akşamla karalanır duygular.
Sen de böyle dinlemezsen, uzaklaşsın martılar.
İşte böyle şiirlerden kırıntıları topla sen.
Ben de uzaklaşır, bir akşam gelirim aniden.
Böyle seslerimle tükenir ki bu beden.
Sen de böyle olma işte, o zamanla engebe.
Aktı bugün gözlerimden birer birer gözyaşı.
Sonra astım duvara ve kırmadım ki o sazı.
Kırmak için gerekliydi duyguların tamamı.
Sen de sakin ol, dinle içindeki bu yabancı.
Kırmak isterken seni kendimden,
İşte bu yüzden hiçbir zaman yazamaz bu şiirler.
Yazamaz ki kırıntılar; kimin için bedeller?
Kimin için yaşamıştın, ölüm kime bedel?
Sebeplerin sonrasında uykularınla…
Uykuların ortasında bölünürsün kabusa.
Bölünürsün bir akşam, olmamışsın hiç yaştan.
Hiçbir bahar olmaz sen olmazsan bu akşam.
5.0
100% (1)