1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
185
Okunma
Halinden utanmaz, yalan kürsüsü;
Gözümüzde yaşlar, gezdi ağalar.
Herkesin dilinde isyan türküsü,
Milletim canından bezdi ağalar.
Makamın görevi, garip güldürmek;
Yaşatmak vazife, birlik hedeftir.
Yakışmaz beyliğe, umut öldürmek;
Mazlumu korumak, büyük şereftir.
Feryatlar yükseldi yüce dağlara;
Boğaz düğümlendi, ağladı kuzu.
Toprağın altında kalan sağlara;
Tepeden tırnağa yayıldı sızı.
Düşündük, taşındık; bolca kaşındık,
Bir şey anlamadık sahte oyundan.
Renklere darıldık, hepten aşındık,
Korkar oldu insan kendi soyundan.
Yurt gibi kokmuyor toprak kokusu;
Zehirden bir hava göğü kapladı.
Parçaladı kültürü kanın dokusu;
Paralı uşaklar hançer sapladı.
Zorluklar köprüyü hayalde geçer;
Gerçekler can yakar, düşürür dibe.
Sadece gösteriş mutluluk içer;
Dürüstlük son sürat götürür ipe.
Cahilden beslenip haklı çıktılar;
Bilenler şaşırdı, yüzler gülmedi.
Ne varsa yerinde vurup yıktılar;
Enkazdan geriye bir şey gelmedi.
Bütün vaatlere aldanmış emek;
Kökleri utanmış hadsiz dalların.
Yaralı gönüller, sönük bir çiçek;
Dertleri dinlenir, dertsiz kulların.
Sözün tesiri yok, böyleymiş düzen;
Alışmak anlamsız, çünkü ölüm var.
Hey sen, zalimlerin yanında gezen;
Tanrı bizimledir, bizlere de yâr.
Furkan AYDOĞAN(ÇERİ)
5.0
100% (4)