6
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
341
Okunma

zihnine soktu ellerini bir kadın
aranmayanı
var olmayanı
buldu çıkardı
öptü
okşadı
ruhun ezberini
bilinmeyen dilde şarkılarla yıkadı
bölünmüş yankılardan, temizlemek için belleğini
nasıl da yakıyor dilimi, ecel gibi sayıkladığım ismin
Şiirin altında duruyorum
saçlarımda fesleğen kokusu
kimseye söylenmemiş sözcük
son mısranın susuzluğuyum
genzim dumanlı
kirpiklerim, kadınca ıslak
bir ateşin küllenmezliğiyim
Tanrı pay ediyor rüyaları
gürültüsü kesilsin dünyanın
birazdan doğabilirim koynunda
anlıyor musun beni
birazdan
göğsünde yeni bir öykü
birazdan
elma şekeri sevincinde çocuk elleri
önce
kalbinin en sevgili yeri efsunlanmalı
orada acı
yaralı kırlangıçlar
orada kırbaçlanan mevsimler
son kez bak mecalsiz haline
cennetin kapısına bırakılmalı
arafta bekleyen keder
hayal ettiğin deniz
unuttuğun yerde
martılar elini tutar birazdan
birazdan kelimelerin doğacak
düşün sustuğu yerden, başlayacaksın konuşmaya
fısıltıların dua gürültüsü
iç çekerek şafağı bekleyen tutku
kainatı aydınlatan sevdalı ateş
en kızıl deniz feneri
dibine indiğimde gördüm, baharın rengini
bembeyaz çığlıklarıyla cemre
birazdan
uzak ülkemin ıssız yollarından
tüm boşluklarını
yalnızlıklarını
haykıramadığın çaresizliklerini
topladım
yaşlı bir ıhlamur ağacına asdım
herşeyi unut
herşeyi unuttum
tek şey kaldı bildiğim
bitimsiz senfoni
yürekte
yürekte en güzel melodi
sevda
neleri değiştirir
ben inanıyorum
sana
senin derinlerine
en maviye karışan anlam
öpmek istediğim dudakların
özenerek baktıgım yüzün
düşlerini gelin ediyor gece
sisten arınmış masal yuvaları
jilet kesiği kimsesizlik
lav çiçekleri ve özlem
teşekkürler aşka
esmer toplumun ılık yarasını onarınca
ıslık ıslığa yıldızlar ve ay
senin
nefesinde toplanmış
duydum
ordaydım...
5.0
100% (10)