0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
172
Okunma
Çeşmeler kurumuş
Dilimde kelimem, yüreğimde boşluk,
Çeşmeler kurumuş, içimde bir yokluk.
Bir an var ki suskun, ağır ve soğuk,
İlham ararım ben, rüzgârda da yokluk.
Gölge süzülürken duvarlar üstünde,
Tik taklar boğuyor, geceyi sinemde.
Düşler ucuz kalır hayalin izinde,
Sessizlik bağırır en derin sesimde.
Yürürüm zamana, izsiz ve tek başıma,
Boğulmuş gecede, düşmüşüm boşluğuma.
Bir yıldız kayarken titrerim içimle,
Suskunluğu duyar sanki gökyüzü de.
Kalbimde yankılanır kırık dualarım,
Her mısra yorgunsa, yıla döner adım.
Konuşsam ne çıkar, sustuysa kalbim,
Sessizlikte gizli gerçek muradım.
Küllerle örtülmüş hayal defterim,
Gözlerimde yanar eski bir şiirim.
Konuşsam acıdır, sussam bir derin,
Yalnızlığa benzer bazen sevgilim.
Anılar dağılır içimde susarak,
Bir avuç hatıra düşer ağlayarak.
Ne yüzümde tebessüm, ne söz dokunacak,
Sessizlik bağırır içimi yakarak.
Ne yıldız aydınlık, ne ayda bir ışık,
Geceyle örterim ben ömrü gümüşsüz.
Bir yudum huzura hasret kalan bakış,
Sanki bir düş gibi silinir dönüşsüz.
Bir çınar gibiyim; köküm derin, içim dar,
Ne yağmur ne rüzgâr, bana huzur sunar.
Sessizlikle yanar dışımda yankılar,
Duymayan anlamaz kalbim ne duyar.
Dilsizce konuşur içimdeki gerçek,
Kelimem tükenir, kalbimle söyler tek.
Yokluğundan doğar nice kör emek,
Bir susuş bazen bir aşk kadar yürek.
Son sözüm budur ki; susmak da cesaret,
Sözle dökülmeyen yürekle ifade.
Dünya ne kadar sustuysa o kadar net,
Sessizlik büyür, kalpler dile hane.
Hakkı kalabalık