1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
123
Okunma
Eylül saçlı kadınların
Kına kızılıyla ördürten saçlarını
Güneş doğmadan doğan kadınlar diyarına
Yaralarım değil
Yol yolculuklarım
Yokuşu, inişiyle omuzlaştığım
Kestane yoldaşlıklarımdan
Nasılda tanıdım benliğimi
Mevsimler,
Aylar
Haftalarla yüreğimi gölgelemediğimi
Yürereğime işlettiğim motifler
Mor tüllüyle beklediğim yarim
Bazen sararır eylül akşamları
Ağustos sesinden çırcır böcekleri
Temmuzunda da gelmedin
Ocağını hor göremem
Çoşkun nisanlarım ve lisanlarım vardır
Hereklitosu da severim
Irmaklar ana nehirin yoldaşlıkları
Ezel ve ebedin devini
Kaç devinişiminde beklemelerim
Beklemeyede tahammüllüyüm
Çarkın yelkovanı mekanik
Yüreğimin değil
Sabrı yudumluyorum gecenin
Gecenin ılık sarhoşluğuyla
Ayyaş olasım gelir
Gelir de bir sen gelmedin
Ellerinde tutamadığım
Sonra
Kokun nasıl
Dağ kokulu kaldırımları bilirmisin
Şömünen ilk motifçileri
Bilmesen gelme sakın
Kardelen hırçınlığı sever dağlar
Çetîn, meşaketli
Göğüs gere gere
Kekik
Nane
Kokturturur
Cenneti aramaz, cenneti yaşatır dağlar
Ekmeğe salça sürdürttüğüm çoçukluğum yakalar göğsümde
Keklik sesinde nakaratlar uzar
Kuşlar çarparken sinemde
İpini çektiğin şehrinin
Kırık kaburga bağrının
Şivacısı olur yüreğim
Haziranlı mısralar dokuruz
Halının tarihindeki desenler gibi
Zihnimizi doğurturuz
Yürüğimizdeki yamalara
Motifleşir moda olur bukalemonlara
Ne aslı ne kerem
Bize, biz gerek
Önce bir birimizi görmek, bilmek
.....
M.SERİNKAYA
5.0
100% (3)