1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
104
Okunma
İnce den incitilmiş gülüşün
Uzatsan uzamıyor ellerin
Ellerinde yorgunluk cemreleri
İki gözün götürdüğü bir öz
Kırgınlık izlerin
Kuşlar uçtuğunda kuşluklar açar
Ten, kemikte kırıldığında kül alevlenir
Tut
Tut küllerinden
Mor salkım dağlarından
Koksun menekşen
Kokmasada kokun sinsin
Avuçla seherin parlak düşlerini
Düşlerin gülüşlerin
Nazlı bakışların
Parmaklarınla yeşert yüreğini
Yüreğin her şeyden üstün
Tanrının bile önünde diz çöküpte duanı beklediği
Kalk ve silkele gamzeni
Yüreğini
Ağıt yakman neye, göm gidenini
Sonbaharını sev amenna
Ama uzamasın yasın
Yasından paslanırsın
Bahar yine durağın
....
Üç adımında bir tüccar
Her sokakta tezgahtarlar
Kalemi
Sağlığı
Adaleti
İnsanı
İnsanlığı..
...
Dört mevsimlik dört duraktır yaşamın
Her durağında bir sen devinir
Bir sen gömülür
Bir sen küllenir
Bir sen savrulur
Bir sen ışınlar...
Birde duvarların
Dörtlüğü var....
......
Her adımın saniyesinde hikayelerin
Birinde biri İlişir koluna
Eşlik eder yaşamına kaçış yok
Aldanma aldatma
....
Barın
Doy
Üre
Kurulu üçgen
Matamatiğin olmasada
Hesabı öğrenirsin
Üremiyor doymuyor barınmıyorsun
.....
.. Dört gen ile altı gen: katığımız olsun
Taş yastık
Yıldızlı yorganlar
Ten, kemikten öte sevgimiz
Hayde güneş gülüşünle sızsın
Al sol yanını
Mor yazmanı
Gönül rıhtımlı devrimlere
Bizlğin izi insanlığa
Önümüze konan iplere inat
Uçurtmalar uçurtalım
Kaçak çay gecelerinin
Uryan bileklerimiz şakısın
Yabancısı değiliz
Islığımız tüttürür nakaratlar
Kalem kalem
Kelam kelam dinlendirelim
Yarını
.....
M.SERİNKAYA
5.0
100% (5)