0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
177
Okunma
Dur artık…
Yorgun omuzlarımda büyüyor gece,
Kırılmış saatlerin tik taklarıyla.
Yalnızlık pas tutmuş bir anahtar gibi
Dönmüyor hiçbir kapının kilidinde…
Yok artık…
Çocukluğumun ağladığı o köşe yok,
Gülüşlerim birer birer kayboldu duvar aralarında.
Annemin sesi artık yalnızca rüyada,
Babamdan kalan ceket, sadece kokusuz bir anı.
Dur artık…
Bir şehir yıkılıyor içimde sessizce,
Harabeler arasında geziyor umutlarım çıplak ayakla.
Ne bir çay kokusu, ne de bir dost sesi
Isıtıyor kırılmış ruhumun taş duvarlarını…
Yok artık…
İnanacak kelime kalmadı kitaplarda,
Her şiir, son kıtasında intihar ediyor sanki.
Gözlerim yoruldu her gün yeniden başlamaktan,
Ve kalbim… kalbim artık sadece çalışıyor, yaşamıyor.
Dur artık…
Çünkü ölümler bile nazik değil artık,
Çünkü yağmurlar bile kirli yağıyor artık.
Yoruldum ben, bağırmaktan içimden,
Bir tek “yeter” kelimesi kaldı dilimde…
Yok artık…
Umudun eli tutulmaz oldu,
Ve sabahlar bile borçla doğuyor artık.
Giden dönmüyor, kalan susuyor,
Ve ben… ben hâlâ buradayım,
Ama kimse bilmesin istiyorum bunu da…
Şenol
5.0
100% (2)