0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
70
Okunma
Gözümde tüttü o eski bahar,
Yüreğimde açtı bin türlü zar.
İçimde dinmeyen yanık bir diyar,
Yaylacık’ta kaldı sevdam Yaylacık.
Bir akşam üstü suya gidende,
Gönlüm aktı onun gül tebessümünde.
Sevdayla sarardı her bir tende,
Yaylacık’ta kaldı sevdam Yaylacık.
Saçları tel tel dökülürdü bele,
Gülüşü vururdu dağ ile sele.
Bir nazar etti mi yeterdi dile,
Yaylacık’ta kaldı sevdam Yaylacık.
Çeşmenin başında yudum yudum aşk,
Yürekten gelen o tarifsiz coşku.
Gidip diyemedim bir çift hoş bakış,
Yaylacık’ta kaldı sevdam Yaylacık.
Nice mevsim geçti, yıllar silindi,
Gözümde yaş kaldı, gönlüm bilindi.
O anılarda ben hep kilitliydim,
Yaylacık’ta kaldı sevdam Yaylacık.
Bir başkaydı onun yürüyüş hali,
Bir çiçekti, nazlıydı her adımı.
Ah o günler dönseydi zamanı,
Yaylacık’ta kaldı sevdam Yaylacık.
Ben fakir, elim boş, sözüm utangaç,
İçimde yangın var, dışım buz sırça.
Yakınken uzak oldu bana o taç,
Yaylacık’ta kaldı sevdam Yaylacık.
Bir başkası aldı ömrüme düşen,
Kader çizgisinde gitti o güzel.
Yüreğimde hâlâ onunla özel,
Yaylacık’ta kaldı sevdam Yaylacık.
Güner der ki: sus gönlüm, sus artık sus,
O sevda nasipsiz bir yoldu, bir pus.
Mahşerde görüşmek tek kalan umud,
Yaylacık’ta kaldı sevdam Yaylacık.
Ozan Güner Kaymak
Amsterdam 17.07.2025