1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
142
Okunma

Vuslatın müjdesi bir gecede inince göğsüme,
Ansızın içimde fırtınalar kopardı.
İstemsizce dilimde yeşeren şükür,
Yıllarca firkatini çeken tesbihleri kopardı.
Adını çektim gözlerime,
Sürmelenen sevinç gözyaşlarım, ay ile güneşi gökyüzünden kopardı.
Aynı günde doğdular avuçlarıma...
Yediverenler verdi aynı bahçemin toprağı.
Gönül, aynı ağacın dallarından dürdaneler kopardı.
Yollara düşenler azık edindi duaları,
Yurduna sakladım dualarımı.
Beni Sa’d yurdunda edilen dualar gibi...
Senin olduğun kentlerde, sevinç çığlıkları kopardı.
Kıtlık hüküm sürmekte özümde, Beni Sa’d yurdu gibi...
Seninle nice kurak gönüllerden, nice hikmetler kopardı.
Bir rahibin kucağındasın...
Nur yüzüne dalınca gözbebekleri,
Pervasızca dünyadan kopardı.
Gözlerin gökyüzünde, gözleri gök yüzünde.
Sonra nazarın gökyüzünden bir bulut kopardı.
İndiler gökten melekler yağmur taneleriyle,
Koca şehir sahralar boyu umut çiçekleri kopardı.
Merhamet sana aşık, vicdan sana tutsak,
Vakar sensizlikten şah damarını kopardı.
Kopardı kıyamet hicran vakti...
Daha gelmeden dönmek ödümü kopardı.
Bir gül uğruna can verilmez mi?
Bir gülüşün nice canları bedenden kopardı.
Nicesi gül incinmesin diye, dikenler kopardı.
Yurduna sakladım dualarımı, kabul olmasa dahi
Sevilmek lütuf, sevmek kâfi, gerisi taktiri ilahi...
Muhammed Yusuf Maral
5.0
100% (1)