2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
101
Okunma

Vefalı bir akşamın yapayalnız omzuna,
Başımı yaslayıp da ağladığım demdeyim.
Hatır bilmez binlerce gölgelerin uğruna,
Yaptığım iyiliklerin kefareti ben miyim?
Yalnızlığın ufkuna kör kütük vurulmuşum,
Alışmışım sürgüne, kavuşmak garip gelir.
Sıcacık bir yuvanın yabancısı olmuşum,
Beni gurbet elleri, zemheri yollar bilir.
Geceyi sevmeyenler gökyüzüne küfreder,
Kimse görmez semanın sürmeli gözlerini.
Şafak göğü sökerken ay ve yıldız raks eder,
İşitirim bu demde sessizliğin sesini.
Korkum kimselerdendir, kimsesizlikten değil;
Gözü görmeyenlere gökkuşağı olurum.
Uçmayı bilmeyene kanadı ağır gelir,
Nice nankör kuşları omuzumda taşırım.
Etimi lime lime edip doğrasalar da,
Yine de vicdanıma sözüm geçiremedim.
Yalandan gülümseyip kuyumu kazsalar da,
“Hayır” diyebilmeyi bir ben beceremedim.
Ya Rabbi, elimde mi zamanı yudumlamak?
Ellerimde olsaydı kana kana içerdim.
Haşa değil maksadım kaderi ayıplamak,
Derdimi bin etseydin seve seve çekerdim.
Beni kula bırakma, gezeyim diyar diyar;
Elim kolum bağlıdır, özgürlüktür niyetim.
Senden gayrı yolum yok, sensin en hakiki yâr;
Sana köle olmaktır en büyük hürriyetim.
En küçük iniltiler dahi sana ayandır,
Artık şikâyet değil, dua vakti anladım.
Hikmetine ecnebi olan nefsi uyandır;
Kulluğa kara çaldım, aldandım, aldatıldım.
5.0
100% (4)