0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
130
Okunma
Sessizliğin sesi olur bazen.
İnsan gürültülü bir şehirde yürürken,
birdenbire çocukluğundaki kapı gıcırtısını duyar.
Geriye dönüp bakmaz…
Çünkü o ses dışarıdan değil, içindendir.
İçinde bir ev vardır,
bir odası hiç kapanmamış,
bir ışığı hâlâ loş yanan…
Kimi gün gözlerin dolmaz,
ama sesin değişir.
Bir kelimenin sonu biraz daha titrek çıkar,
Boğazında bir şey düğümlenir ama ağlamazsın.
O da bir özlemdir;
Gözyaşı istemeyen, sadece sessizlik isteyen bir özlem.
Bazı sevgiler, söylenmeden büyür.
Evini, aileni, seni ilk sarılışta tutan o kolları…
Kimsesizken değil,
en çok yanındayken özlersin.
Çünkü arada bir,
bir yabancılık hissi çöreklenir tanıdık bir sofrada.
Ve anlarsın:
Uzaklık, bazen kilometre değil,
anlatılamayan duygular kadar geniştir.
Gitmek kolay değildir,
ama kalmak da bazen eksiltir insanı.
Ve sen bir yerde karar verirsin:
Kendin olabildiğin yerde kalacaksın.
Kırmadan, küsmeden, sadece biraz eksik kalarak…
İşte o eksiklik,
seni sen yapar.
Kimse fark etmez;
Ama sen bir melodiyi yarıda kesersin,
devam edersen ağlayacağını bilirsin.
Bazen insan dönmez.
Çünkü her şey yerli yerindedir evde,
bir tek senin içindeki dağınıklık hariç.
5.0
100% (1)