9
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
295
Okunma
Gece çöker, ağır, lacivert bir pelerinle, yıldızlar deler perdeyi, binlerce gözle.
Denizin dalga sesi, usul usul fısıldar,
varoluşun sırrını, rüzgarla taşıyan kuşlar.
Zaman nehrinde sürüklenen bir yaprak mıyız?
Yoksa yazgımızın ressamı, kendimiz miyiz?
Her nefeste bir başlangıç, her bitişte bir tohum,
sonsuzluğa uzanan zincirde, küçücük bir halkayız.
Aklın labirentlerinde kaybolurken bazen,
yüreğin kılavuzluğu, bir ışık olur aniden.
Gerçek nedir, yanılsama ne? Kim ayırabilir ki?
Her cevap yeni bir soru doğurur, derinlikli.
Boşluktan mı geldik, boşluğa mı gideceğiz?
Yoksa her şey, bir yankı mı, içimizdeki sesin?
Felsefe, bilgelik yolunda bir yoldaş, sessiz,
soruları kuşanır, yanıtları ararız, özgürce.
Dostluk, bir liman bu fırtınalı denizde,
Anlamak ve anlaşılmak, bir nefes gibi içimizde.
Var olmak, bilmek, hissetmek... Ne büyük armağan!
Her an bir miras, geleceğe bırakılan bir zaman.
Gökyüzüne bak şimdi, sonsuzluğun yüzü bu,
Her parıltı, bir öykü, evrenin unutulmaz tüyü.
Yaşamak bir şiirdir, dizeleri biz yazarız,
Serbestçe, felsefeyle, her anı dolu dolu yaşarız...
Merdümgiriz
5.0
100% (16)