Amansız hastalık bahanesiyle
Zamansız görünmez kazaların vesilesiyle
Hain düşmanın kulağı sağır eden silah sesiyle
Her zaman sinsi misin karda izini gizler misin böyle
Sen yoksa, pek bi içten pazarlıklı mısın kalleş misin ölüm?

Yaşamak istemeyene ilişmiyorsun
Nice baharların üstüne buz yağdırıyorsun
Gencecik fidanları yerle bir ediyorsun
Habersiz selamsız saygısız hadsiz fütursuz musun
Ne diyeyim ki ben sana, kalleş misin ölüm?

Güzelim dünyada barış içinde
Huzurlu yaşamak varken pusuda beklersin gece
Sen heybetli bir hasımsın bizlerse cüce
Senin sebeplerin bakmıyor sağlığa güce
Acımasız mısın vahşi misin kalleş misin ölüm?

Dünyada insanlar kardeşçe yaşasalardı
Sınırlar olmadan her yere ulaşsalardı
Bütün kaynaklar adil bir şekilde paylaştırılsaydı
Savaş denen melun canavar olmaz olsaydı
Yine de usulca gelir miydin, kalleş misin ölüm?

Her şeyin hayırlısı olsun isteriz
Herkes için sağlık mutluluk refah dileriz
Elimizde olsa bütün kötülükleri yeryüzünden sileriz
Düşman olduklarımızı bile affeder kalpten severiz
Ders almıyor kimsecikler sen bu yüzden mi kalleşsin ölüm?..

Şu hayatta bir emir verenler bir de emir alanlar var
Dünya iyilik isteyen iyi kalpli insanlara dar
Dünya kuruldu kurulalı Adem ile Havva’dan mahşere kadar
Bitmiyor tükenmiyor acımasızca zalimce hunharca cana kıymalar
Sen vakitli gelirsin hakkını yemeyelim, vakitsiz öldürenler var, ey ölüm!

Ölüm senden özür dilerim, kalleşliği sana yakıştırdığım için
Sen görevini yapıyorsun eminim burkuluyordur kalbin eylemin için
Sorardın belki de bizlere sorardın tek tek, buyurun ölüm biçiminizi seçin
Seni bile şaşırtıyorlar sapıtıyorsun da, yanlış hedefleri vuruyorsun ha niçin?
beni affet , eminim bu zamanda sen vadesi geleni bulmakta dahi güçlük çekersin...


Barış ve sevgi ile yaşamak bu kadar mı zor
Ateşin düştüğü yerlerdeki mazlum insanlara sor
Her gönülde için için tütüyor sönmeyen kızgın bir kor
Bir avuç lider dünyamızı kötü mü kötü, berbat mı berbat yönetiyor
Öldüren gözü dönmüş insanlar, sen değilsin, onlar senden de kalleş be ölüm!..


Gülhan Çeliktaş