1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
132
Okunma

Felaketler sardı
Antakyam, ölüm yağdı gökten,
Ne ev kaldı ne umut içimde.
Toprak titredi, yürek çatladı,
Bir şehir düştü sessizce diz üstü,
Ve insan susmayı öğrendi acıyla…
Antakyam, ölüm yağdı
Her köşesinde bir ah, bir feryat.
Sokaklar bile konuşmaz oldu artık,
Bir annenin boş beşiği gibi soğuk.
Dualar yükseldi enkazlar arasından,
Gökyüzü bile kapkara kustu gözyaşını…
Her köşesinden
Bir hikâye çıkar, yarım kalmış…
Bir çocuk çığlığı takılır rüzgâra,
Bir baba, taş altında umut arar.
Kaldırımlar sessiz, duvarlar yıkık,
Bir milletin yüreği Antakya kadar yorgun.
Şimdi yangınlar
Sardı dört yanını memleketin,
Kimi ateşle yandı, kimi gözyaşıyla.
Küller savrulurken evlerin üstünden,
İçimizde sönmeyen yangınlar var artık…
Acının dili yok, ama sesi senin gibi tanıdık…
Gözler yaşlı
Sadece ağlayan insanlar değil,
Ağaçlar, kuşlar, hatta taşlar bile…
Bir mezar taşı gibi suskun herkes,
Ve biz, anlatamadığımız o günde kaldık…
Antakya sustu, dünya hâlâ duymadı…
Ölüm kokuyor
Memleketim artık…
Bir güvercin uçmaz oldu semanda,
Bir çocuk, gülmeyi unuttu sokakta…
Ama inan, yeniden filizlenecek umut,
Çünkü bu topraklarda direnç var, sevda var…
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (3)