İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
-Tesbih-
-Tesbih-

Sayha

Yorum

Sayha

12

Yorum

40

Beğeni

5,0

Puan

792

Okunma

Sayha




Pusuyum,
İçimde sesini yitirmiş bir çığlık.
Zaman, küskün bir şafağın eşiğinde süngülenmiş.
Göğsümde
çatlamış bir çınarın iniltisi,
tenimde senin sustuğun kadar eksiklik.
Adımı hiç söylememiş çocukların
gölgesinde sürgünüm.



Bir akşam getirdim sana
is kokulu dualardan geriye kalan,
küllerinde yitik yakamoz taşıyan bir akşam.
Alnı kıyıya yaslanmış bir rüzgâr gibi
dudaklarımda çürüyen bir sükût,
içimde
tuzla dağlanmış bir hiçliğin tınlayan damarı.
Boynuma astım
gözlerinden süzülen hicranla
göç yollarını unutan kuşları;
her biri,
içimin en karanlık zifirine saplanmış
titreyen bir hatıra,
yavaş yavaş sızan bir ağıt.



O akşam
Gökyüzü omuzlarımızda eğilmeliydi,
sessizliğimizin ağırlığında
yıldızlar birer birer sönmeliydi.
Duruşlarımızdan
Sıfırın buzdan çiçeği sarkmalıydı usulca.
Ama sen, bir hıçkırıkla yıkarken duvarları, çığlığını katık ettin zamana,
yokluğun mürekkebiyle ördün cevherinin örseleğini.
Ve ben,
yitikliğin ters yüzünde gölgeydim artık;
bekledim seni
hiç başlamamış bir vedanın eşiğinde,
adı unutulmuş suyun unutamadığı susuzluk gibi.



Şimdi
sabahlara uyanan hiçbir kuş
adımı taşımaz rüzgârda.
Usancım,
içinde kıyamet çarpan bir sessizlik:
ne zamandır
kendi küllerimde ıslanıyorum.
Her satır,
kor olmuş bir düş gibi
tenimi yakıyor.
Ve zaman
ince ince törpülüyor üzerimden beni,
her dokunuşu
kanayan bir talan.



Ey içimin mevsimsiz çiçekleri
şimdi sokaklar,
adımı yutan birer uçurum.
Ayak izim yok,
hatta yokluğuma bile ses etmiyor kaldırım taşları.
Konuşsam,
sessizlik kendini infaz eder.
Gitsem,
yolun ortasında kalır ayrılık.
Haritası silinmiş bir yönde
bitimsiz düğüm,
ve yıldızları sönmüş
bir geceyim.
Hiçbir yerin eşiğinde
kendini tanımayan
Vaveylanın duyulmayan rengiydim.



Dilsiz bir gün batımına yaslandım;
gövdem kıpırtısız,
dilimde yokluğun tadı, son bir çağrı:
Al beni
çürüyen zamanların ayın görmediği rüya’sına sar,
karanlığın en soğuk kör çekirdeğine, göğsüne göm.
sessizliğinden bana yeni bir zindan kaz,
sonsuzluğun en derin uykusuna gark olayım.


[kalin ]

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sayha Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Sayha şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sayha şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
28.6.2025 23:53:15
Yoğun bir melankoli, varoluşsal kırılma ve içsel sürgünlük halinin eşsiz biçimde dile geldiği, son derece katmanlı ve lirik-epik arası bir ağıttır. Şairin dili hem şiirsel hem de teatral bir yankıya sahip: kelimeler sadece duyguyu değil, bir ruhun parçalanmasını, zamanla çatışmasını ve sessizlikteki feryadı da taşır.
Şairin öznesi kendini sadece yalnız değil, zamanın, mekânın ve kimliğin dışına düşmüş bir figür olarak konumlandırıyor. Bu, yalnızlıktan daha derin bir hâl: unutulmuşluk, isimsizlik, kimliksizlik. İçsel sürgün, şairin tüm dizelerine sızan karanlık bir sızı hâlinde.
Bu şiir, varlığın kabuğunun kırıldığı, dil ile zamanın artık taşımadığı acıların dışarı taştığı, çok katmanlı bir şiirsel yapı taşıyor. Melankoli, isyan, sessizlik, özlem ve ölüm arzusu iç içe geçiyor; ama şiir bunu gösterişle değil, derinlikle ve zarafetle işliyor.

“Dilsiz bir gün batımına yaslandım…”
“Al beni / çürüyen zamanların ayın görmediği rüya’sına sar.”

Final bölümü, mistik bir teslimiyet sahnesidir. Artık ne mücadele ne özlem kalmıştır. Karanlık, huzurla kucaklanmak istenir. Şairin sesi burada bir dua gibi yankılanır: kapanmak, yok olmak, sessizliğe gömülmek.
Çokça tebrikler, sevgiler
Kadir YILDIZ
Kadir YILDIZ, @kadiryildiz
28.6.2025 23:02:22
Muhteşemdi
Finalde kopmuşum
Tebrikler bıraktım kaleme
Selam be dua ile
Benim günümün şiiridir
Aren-
Aren-, @aren-
28.6.2025 22:44:05
Şimdiye kadar okuduğum şiirlerden iki tanesi arasında kaldım. Güne bu şiirde gelebilir okuduğum diğer şiirde... Seçki kurulu zorlanacak sanırım. Şahsen ben zorlandım... Hangisi seçilse diğerine yazık olacak...

Kalemine yüreğine sağlık kardeşim ☕
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
28.6.2025 22:19:19
“Sayha”, içsel bir çığlığın sessizliğe dönüştüğü, derin ve karanlık bir ağıt. Şiir; zamansızlık, yitiklik ve susturulmuş duygularla örülmüş, imgeleri zengin, dili oldukça yoğun. Özellikle “adı unutulmuş suyun unutamadığı susuzluk” gibi metaforlar, içsel boşluğun ve bekleyişin hem fiziksel hem varoluşsal boyutunu etkileyici biçimde yansıtıyor.

Şiirin tamamı, bir “var olamama” ve “gitse de içinde kalma” sancısı gibi. Ağır ama derin, kırık ama estetik.

Tebrikler

Sevgilerimle Tesbih'cim 🌹🐞
Creative
Creative, @creative1
28.6.2025 21:09:33
en büyük göç insanın kendinden olanı gibi , kendine yeniden varmalı..
yoksa 365 gün hep gece olacaktır

sessizliğiyle çok şey anlatan bir şiir

Kutlarım .
Deniz🌿
Deniz🌿, @deniz-127807
28.6.2025 17:20:41
Mükemmel
Merdümg.riz
Merdümg.riz, @merdumg-riz
28.6.2025 15:45:59
Çok duygusaldı acıyı içimde hissettim

Tebrikler etkilenmemek mümkün değil
Sevgiler
Mahire.ria
Mahire.ria, @mahire-ria
28.6.2025 15:38:05
Yorulan ruhların sesiyle erirken
adımlarımız yavaşladı.
Nefesimiz tükendi
ve artık biz de yorgunuz...

İmgeler çok hassas, kalem çok duygusal. Göz kamaştırıcıydı, tebrikler...
Etkili Yorum
haklı~
haklı~, @hakli1
28.6.2025 15:30:11




belkide yorulmak acı değildi o saflığın içinde büyümekti her gün.

şiirden fazlası iç yankısı bu nefes vermek gibi

emeğimize yüreğine sağlık .saygı ile

haklı~ tarafından 28.6.2025 18:17:37 zamanında düzenlenmiştir.
Etkili Yorum
CiMiX
CiMiX, @cimix
28.6.2025 15:30:05
Bu şiiri okudum…
Ve sadece kelimelerin değil,
sessizliğin de yazılmış olduğunu fark ettim.
Her dize; susturulmuş bir çığlık,
Her kıta; içe gömülmüş bir ağıt gibiydi.

“Tenimde senin sustuğun kadar eksiklik” demek…
Ancak susarken bile konuşan bir kalemden çıkabilir.
Ve “vaveyla’nın duyulmayan rengi”ne kadar yürüyebilmek…
İşte bu, şiirin değil şairin kalitesi.

Tebrik ederim…
Bu şiiri yazan sadece bir şair değil,
zamanın içinde kendini gömen ama oradan şiirle dirilen bir ruh.

Saygı ve hayranlıkla…
Etkili Yorum
Ramazan Boran 1
Ramazan Boran 1, @ramazancboranc1
28.6.2025 15:16:05
Zaman durduğu zaman insan da kendi iç boşluğuna düşermiş.
Beklemek adını bilmediğimiz bir acıyla yaşlanmakmış meğer.
Her susuş ise içten içe kendimizi kemiren bir sızıya dönüşürmüş.

İçimizde çürüyen bekleyişler zamanla bir mezara dönüşüyormuş, yaşıyor ve öğreniyor insan zamanla.


Yürüdüğümüz yollar artık bizi tanımaz olur.
Biz o zamana kendi yokluğumuzun izinde bir gecelik hayalete dönüşürüz.


Her insanın içine bir gün adını dahi kimsenin bilmediği bir çığlık yerleşir. Ne dile gelir, ne bir göze görünür. Sadece yürek dediğin o sarsak sığınakta, paslı bir çivinin ucunda asılı kalır.
İçten içe kanar. zamansa ne ileri akar, ne de geri döner.
Durur ve donmaya başlar. İnsan o durgunluğun tam ortasında kendi kendine sürgün olur.

''Ben şimdi o sürgünün izindeyim'' diyor sevgili Tesbih şairim.
''Dudaklarımda sessizliğin küfü var, gözkapaklarımda batmayan bir gece.
Her sustuğumda içimde bir yıldız daha söndü.

Zaman, alnıma çivilenmiş bir ağıt gibi, her saniye biraz daha eksiltti beni. Bazen bir sokak lambasının ışığı altında seni arıyorum, bazen bir duvarın suskunluğunda kendimi. En çok yokluğunun şekillendirdiği bir boşlukta, kendime benzeyen bir hiçliği buluyorum.'' diyor sonra.

İnsan bazen kendine bile fazla gelir mi? geliyormuş demek ki.

Bir akşam vardı. Rüzgâr gövdemden bir sızı gibi geçiyordu.
Ellerim adını unuttuğum duaları tutuyordu. Sen oradaydın, belki de hiç orada olmadın. Ben seni hep oradaymışsın gibi bekledim. Her sessizlik bir ihtimaldi. Her ihtimal biraz daha kayıptı. Ve her kayıp içimde dağlanan bir sessizliğe dönüştü.

Şimdi haritası silinmiş bir yönde yürüyen bir gecenin içindeyim.
Ayak izlerim yok, adımlarımı hatırlayan bir kaldırım taşı bile kalmamış. Bir ayrılığın ortasında durmuşum, ne geri dönebiliyorum ne ileri gidebiliyorum. Varlığımla yokluğum arasında asılı kalmış bir belkiden ibaretim şimdi.


Ey içimin mevsimsiz çiçekleri!
Siz ki en çok da yokluğun çiğini sevdiniz.
Şimdi büyümüyorsunuz. toprağımda artık ne umut var ne de bir bekleyiş.

Şimdi yıldızlar bile susuyor üzerime.
Gökyüzü başını öne eğmiş, adımı söylemiyor artık. Oysa bir zamanlar, geceler içime düşerdi seninle. Şimdi sadece içimde bir karanlık büyüyor. Yavaş yavaş derinleşerek. Kesintisiz bir gece gibi.
Ben kendimi o gecenin en ıssız noktasına gömmeye çalışıyorum, kendi ellerimle, kendi susuşumla.

Belki de son bir çağrıdır bu.
Dilsiz bir gün batımının kıyısında, karanlığın kör çekirdeğine gömülmeyi istemek.
Ne diyelim ki daha ,
insan kendi içine doğru devriliyor bu şiirin dizelerinde, sessizliğin çeperine çarpa çarpa.

biraz eksik, biraz yaralı işte.

Yani sen kelimelere bir biçim değil yazgı giydiriyorsun adeta.
Her kelimen bir hicran yongası, her imgen bir iç sarsıntısı gibi sanki.

Daha fazla yazmak isterdim ama kelimeler kendini yaktı :)

Hayranlıkla o vakit.
🌾



ümit zeki soyuduru
ümit zeki soyuduru, @umitzekisoyuduru
28.6.2025 14:25:10
Yüreğinize ve kaleminize sağlık çok güzel ve anlamlı bir şiir.
Saygı ve selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL