11
Yorum
24
Beğeni
4,9
Puan
344
Okunma

Düşten iklimler içine düşülesi aşkın g/azabında saklı meftun yürekler…
İndinde zamanın gök gözlü sevgili
Ar bildiği kadar hayatı
Nemalandığı nice yemin
Zaman ki bir sarkaç
Ansızın sökün eden revnak bir acı
Kırsalı dünün
Kır saçlı gelin
Namı almış yürümüş sevginin
Olur mu hiç aşkın yaşı?
Geç kalmışlığın mizacı idi
Oysa şiir yüklendiğim heybesinde ömrün
Yakut gözlü sevdalar menkıbesi
Nasıl ki aşk idi hicreti
Kukumav kuşları nasırlı yolların
Bekçisi
Sürmediği kadar sefasını hayatın
Varsa yoksa zikzaklar çizdiği
Bir yenilgi bir yanılgı
Hümayunu bilinmezin
Şirret gölgeler
Şivesi yitik tümceler
Ah etmeden yaşamak belki de
Saf ve masum kalmanın ta kendisi
Renkler solgun
Ruh bıçkın
Sözcükler ve kalem nasıl da nasıl da yorgun
İthafı sönük
İdamesi yitik
Bir döngüde muhafaza edebildiği kadar masumiyeti
Cereyan edendir gün ve umut
Ceberut yalnızlık
Aşka ilham
Özleme gelen idam
Cezası
Farkındalığı dünde kalan nice yorgun umut
Kayda değer bir söz iken aşk
Varla yok arası büyülü gözleri çakmak çakmak
Hazan mahsulü bir şiirden çıkıp da yola
Hicranı ile tutsak olduğu kadar s/onsuzluğa
Varsın nifak soksunlar
Varsın azat edilmesi ruhu şairin
Bir bilinmez iken gark eden
Bilindik tek duyguyu tek seferde içine çeken
Hazır ol da gün
Geceyi katık eden hüzün
Renklerin infilakı
Beyazla karanlığın izdivacı
Katıksız bir eziyet iken sevmemek
Elbet en güzel meziyet
Yaşadığı yaşattığı kadar aşkı
5.0
94% (17)
4.0
6% (1)