1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
77
Okunma
Parmaklarımın arasından süzülen bir nehir gibi,
Zaman, durmaz; susar ama geçer usulca.
Her saniye bir hıçkırık gibi boğazımda,
Sustuğum her an, bir ömürlük sessizliğe uzanır.
Avucumda tutmak istedim sabahı,
Serin çiy damlalarını, yokuşlarda titreyen güneşi.
Ama bir bakışta daldı geçmiş,
Gözlerimden içeri doldu eski baharlar.
Bir çocuğun gülüşü gibi kaygan,
Bir annenin duası gibi sessiz bu zaman.
Tutundum duvarlara, takvim yapraklarına,
Ama her çentik biraz daha uzak kıldı beni kendime.
Kimse bilmez, nasıl usulca eksildiğimizi,
Aynalarda gülümseyen çocukların nereye gittiğini.
Saniyeler, omzumda eski bir yorgunluk gibi,
Dün dünden kalma değil artık — hiç olmamış gibi.
Zaman, elimden kayan bir sır gibi,
Her düşüşte bir iz, her susuşta bir yara.
Kendimi ararken bulurum onu,
Kaybettikçe çoğalan, sustukça konuşan…
Şenol
5.0
100% (2)