3
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
249
Okunma
Nöbetçidir başucumda
Ayrılığın çifte su verilmiş kılıcı
Mutluluk şarkısı çalar mı hiç?
Hüzne akort edilmiş kemanlar
Acıyı notadan uzak kılar mı hiç?
Yar kokusundan gayrı olan zamanlar!
Yazılıp çizilen her hecede silinen izim
Bir mum ışığında hem aydınlık, hem giz’im
Kaybımın kederiyle çizgilerle doldukça yüzüm
Utanırım, dokunamam içimdeki sabinin saçlarına
Bir kelebek olsaydım, ömrüm en çok üç gün
Yada uçuç böceği olup, teselli dağıtsaydım her öğün
Beddua ile ilenç ise, kimine bayram, bazılarına da düğün
Sevap, günah demeden eşlik etseydim bir güzelin suçlarına
Kucağımda, bir demet yeşilince kurumuş fesleğen
Ne olursun sevdiceğim, bir düş vakti gelip aşk ile seslen
Hem çekişmeye hem dövüşe hazırlan, karınca kaderince süslen
Ben ömrümü adayayım dünyanın bütün sevgi ve merhamet muhtaçlarına
Sen ey sevginin sevdanın alemdeki en ince çizgisi
Varlığıyla aydınlığım, yokluğuyla kaderimin kara yazgısı
Umutlarımın kör düğümü, hayallerimin ilmek ilmek çözgüsü
Söyle; nasıl vazgeçeyim senden, kanın karışmışken inançlarıma
Ne söyleyip, ne yazsam, bilirim çare olmayacak ihtiyaçlarıma
Bilirim hiçbir söz dur diyemeyecek ayrılığın çifte su verilmiş kılıçlarına