0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
79
Okunma
Deniz gibi bir zamanın kıyısındayız.
Kaç gemi uğrar rıhtımımıza ?
Kaç mektupta yer alır adımız ?
Kaç fener aydınlık olur, karanlık akşamlarımıza ?
Kaç gün batımı daha görecek gözlerimiz ?
Kaç korku hükümedecek adımlarımıza ?
Kaç sevinç, ortaklık edecek anlarımıza ?
Kaç rüzgar mest ettikten sonra saçları, harlayacak közü ?
Kaç güneş daha doğuracak, adil olmayan gökyüzü ?
Kaç karanlık seçtirmeye çalışacak, bilinmeyen bir yüzü ?
Kaç satır daha kaldı elimizde, farkına varılmayan ?
Kaç, kaç, kaç, kaç…
Kaç kaçmak bir çakmak gibi yakacak anıları ?
Kaç kaçamak, kaçmadan sınayacak arzularımızı ?
Kaç kaçamamak esir edecek sınırlarına.
Kaç kaçırmak isim olarak kullanacak akıllarımızı ?
Kaç, bilemiyorum kaç ?
Kaç savaş çocuğu varacak satırların sırlarına ?
Kaç satır ulaşır, kaçarken; silahlı savaş çocuklarına ?