6
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
293
Okunma
Ruhumun közünü tazeler,
havada süzülen yelpazeleriyle
leylekler.
desenidir, işlenmiş
çarşaf gibi mavi göklerin.
Bitap, yorgun,
uzun yoldan gelmiş
kapımı çalarlar
asil ziyaretleriyle:
tak tak tak.
Biri gidip, diğeri gelen
beyaz kanatlarıyla…
Senden öğrenmişler sevmeyi;
bacamda bir aşk hikâyesidir
gümüş tel yuvalarıyla.
Bizden önce baharın değmiş,
nazarı vardır üzerlerinde
derin sevdalı gözlerinin.
Ilık koltukların havadisiyle
selamını getirmiş
yaşadığın dünyanın
dağları, yaylası, vadisiyle.
Almışım,
yüreğime koymuşum seni.
Şükürler olsun, bugün de
öylesine doymuşum ki…