3
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
507
Okunma

kendi dışımızdan içimize karıştık.sanki uzun zaman önce.Nil değil hayır, tuzun karıştı suyuma..ıslandı kav.mim ve ben deniz oldum..
(...)
bir mevsimden
diğerine
taşıyıp seni/ıslak,
içinin sığınAKlarına
kaçıyorum şimdi..
için derin ve ıslak,
sırılsıklam
bir su göçü ki
ara sıra gelip
gidişlerimde
ip uçlarımı veriyorum
hiç öpmediğim
avuçlarının arasına
beni bul,
beni çöz diye..
üşüyünce sesin
nefesin,
yüreğin/
Mekke kadar
dayanır ruhuma...
kapatırsın bebeklerini
g-özlerinin ki
saçların üşür.
nereye akacağını
bilmeyen
nehirlerin
taşması gibi,
tel/tel
ve kırık
ve ıslak
sırılsıklam
saçların üşür..
ve sen
üşürsün.
sonra,
sahiplenmeye
çalıştığım
şiirlerin üşür.
çıkmaz sokakların
tüm boşluklarında
kuyularında ve kuytularında,
pencere pervazlarından
taşan seslerin,
serzenişlerinle
devrik ve devrilmiş
cümlelerinin içinde.
parantez içi hayatların
ve daha pek çok şeyin ki
buğu tutunca
gözlerinde
ben,
yüreğinin kapısıdan geçtim.
senin ellerin yok
seni melek yapan
kanatlarında değil
unutma..
gök/
yüzünün saklı
tuttuğu buluttan
bir atlas şimdi mevsim…
güzden sonra
kapının eşiği tırmalayan
bir kedi gibiyim.
asılırken kıyılarında
eteklerinin,
sarmaşığım sana/
sırnaşık..
sinerken yüreğimize
kış
kar beyazdı evet
yüreğinin kapağından
içeri düştüğümüz
kuyuda seninle..
(...)