4
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
684
Okunma
Bu sabah bir başka giyinmiş kutsal dağ,
Bürünmüş bütün yeşilini morunu su haresi gibi,
Süzülüyor göğün yırtılan yerinden,
Yamacında suyunu yitirmiş bir kaynak,
Akmıyor sızıyor, ışıldama(ma)sından belli,
Eteklerinde ne topladığı belli olmayan bir bakire,
Tuttuğu dilek kendinden mecalsiz,
Merhametim kanıyor,
Asılı bir çerçeve,yalansız nefesimle bütünleştirdiğim,
Asma merdivenle kenarları sen süslü olan
Her basamağında biraz daha yaklaştığım,
Kirpiklerimle resimini çiziyorum,kutsal dağa sığmıyorsun,
Yüzün gülistan oluyor, ve o an sen sana çok benziyorsun.
Söyle bana sisli bakışlım k/okuyormusun?
Kimsenin göremediği ağlayan bir çiçek olmalı,
Her damarında avucumun içine akan esmer damlalarla,
Senin gözlerin, senin kaşların akmalı,
Esved’e bürünmüş kelimeleri kanatmadan,
İçtiğim her yudum ateş,tırnak uçlarım üşüyor,
Beni anlamsız geçecek ne gündüze ne geceye verme,
İçimdeki seni sen olmasanda alma,
Yüzün yıldızların şavkında oynaşırken,
Çölün seraba kesildiği bir gecede,
Çakmak taşından da keskin sözlerinle,
Saat yirmi bir, öyleyse hadi vur beni!
Söyle bana hisli bakışlım k/anıyormusun?
Öyle büyük ki sana sevgim,
Saçının her telini tesbih taneleriyle ördüm.
Dokunsalar bütün yapraklarımı dökeceğim,
Yağmursuz gökyüzünde sırılsıklam kalacağım,
Suyun ışıldayan yüzünde,
Ayağı kayan bir çocuk gibi d/üşüyorum.
Ben seni,
Sade seni, dağ gibi, göğ gibi, "vav" gibi sevdiim.
Söyle bana şiir kokuşlum d/uyuyormusun...
5.0
100% (12)