0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
186
Okunma

Bir gece, ayın kırık ışığından süzüldüm;
Yıldızların kumlarını saydım avuçlarımda.
Gök, bir çocuğun soluk dudakları gibi titredi,
Her kelime bir çiğ tanesi gibi düştü sessizce.
Sulara yazdım adını, mürekkep balıkları gibi dağıldı,
Zamanın dişleri arasında kaldı bir tek hece.
Toprak, göğsünü açtı bana: kökler, kan, hüznün haritası,
Her yara bir nehir oldu, aktı gizlice.
Gecenin koynunda bir kuş ölüsü saklıydı,
Kanatları üzerine düşlerimi astım.
Rüzgâr, saçlarına ördüğüm nağmeleri götür,
Uzak bir şehirde bir pencere, ışığını yaktı ansızın.
Şimdi kırık bir aynadayım:
Her parçamda bir sen, her sırçada bir hicran.
Gülüşün, bir çölün üzerine düşen yağmur oldu,
Kumlar içinde kayboldum, arıyorum izini rüzgârın.
5.0
100% (1)