0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
33
Okunma

Bir çığlık gibi düştü yere,
O incecik, nazenin boyun.
Parçalar saçıldı sanki,
Kalbimden kopan,
Bin küçük acı.
Gülümseyerek koymuştum,
O taptaze sümbülleri.
Şimdi solmuşlar yerde,
Susuz, köksüz, sahipsiz,
Bir daha açmamak üzere.
İçime çektiğim o an,
Cam gibi saplanıyor hâlâ.
Her parçasında bir yüz,
Her çizikte bir söz,
Kaybettiğim ne varsa.
Yapıştıramazsın artık,
Bu kadar incelikle kırılanı.
Bazı şeyler kalır eksik,
Bazı yokluklar büyür,
Dizlerimin titreyişinde.
Belki de vazo değildi kırılan,
İçimdeki bir umuttu.
Şimdi o da süpürülmüş,
Tozlu bir köşede,
Hatırlanmayı bekliyor.
Ve ben,
Her sabah boşluğuna uyanıyorum,
O yerinde yokken.
Sanki evin kalbi durdu,
Sanki zaman,
O çatırtıyla kırıldı.