1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
190
Okunma
Sel gider kumu kalır, kayadan ne götürür
Ağır taş yerindedir, söz de O’nun gibidir
Yeminini bozanlar, anlaşmayı bitirir
Mazerete sığınan, naz da O’nun gibidir.
Daha güneş batmadan ilk akşamdan kararan
Öfkesiyle kudurup içini dışa vuran
Yağmur çamur olmadan beti benzi sararan
Yeşilliği katleden güz de O’nun gibidir.
Hilebazlar safları, umut verip kandırır
Her yer güllük gülistan, cennetteymiş sandırır
Gülme yok tebessüm yok, mor bulutu andırır
Hapishane duvarı yüz de O’nun gibidir
Doğuştan aç olanlar, şükür etmez azına
Tamah eder komşunun ördeğine kazına
Kelimeler lâl olur tıkanır boğazına
Ayarı kaçmış bozuk, saz da O’nun gibidir.
Çocuk vardır her yeri, yerle yeksan devirir
Kadın vardır adamı, ordan ora savurur
Adam vardır kalpleri ciğerinden kavurur
Susuz toprağı yakan, yaz da O’nun gibidir.
Hafif batı müziği, orkestra bateri
Vur patla çal oynasın olmaz bundan beteri
Bozacının şırası, yanında da noteri
Kulağı sağır eden caz da O’nun gibidir.
Necati kalleşliği bizzat kendi yaşadı
Dostluğu çöpe attı, temelinden boşadı
Tükendikçe tükendi, kalmadı ki haşadı
Hafif yelde uçuşan, toz da O’nun gibidir.
Necati OCAKCI
5.0
100% (5)