0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
132
Okunma
Gecenin mor dikişlerinden sızıyor sesin
ıssız bir yıldızın boğazından dökülen şarkı gibi
Seni bekliyorum
göz kapaklarımda dolunayın yankısı
Adını rüzgâra fısıldadım dün gece
Çınar yaprakları titreşti birden
Ve her biri sen sandı beni
düştü toprağa, kavruldu içim
Bir su damlası gibi düştün
kurumuş bir nehrin sabrına
Sana koşan ayaklarımda
taş değil, özlem yarası var
Saatin akrep ucu sen, yelkovanı ben
Her turda yaklaştık birbirimize
Ama hiç aynı saniyede durmadı kalbimiz
Göğe erteledik kavuşmaları
Şimdi
İki dudağın arası kadar yakınız
Bir dua gibi usulca doluyorsun içime
Ve ben,
bin parçaya bölünmüş bir gülümsemeyle
tamamlanıyorum sende
Dudaklarımda senin adınla ıslanan her hece
bir ömrün suskunluğunu kırıyor artık
Bak, gölgem gölgene değdiğinde
güneş bile gözlerini kıskanıyor
Ellerimiz kavuşunca
zamanın bile utandığı anlar oluyor
Ve ben seni
rüzgârın ağzında saklı
bir sır gibi taşıyorum
Her esintide biraz daha dokunuyorum sana
Gel...
göğsümde yarım kalan dualarıma
Gel ki
kırılmasın şiirin beli
Gel,
bu şiir tamamlansın seninle
5.0
100% (2)