1
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
238
Okunma

Mor dağlar, kapkara bulutlar, hüzünlüdür kalpler
Gece gelmeden henüz mihmandır gönlümüze keder
Kurulmuştur baş köşeye sükut içinde
Kan inen gözlerde başlamıştır seyrüsefer
Maziye sarılmaya başlayınca dikenli teller
Yamacın dursun şöyle kana bulanır öteler
Demlidir sancı kerpiçleşir damarlarında
Takatinin kesilir ilk yokuşta nefesi
Kılçıksız neşen sürmez öyle asırlarca
Canı tezdir göz açıp kapatıncaya biter
Sakin göller sermest, nehirler boz bulanık
Güllere kurulmuş keder bülbüller uyuşuk
Kopuk yel tutsak etmiş beni
Kalp memleketim dünden de karışık
Hangi anı yakalasam içinde sen varsın
Ben bu zamanın Mecnun’u
Sen bütün çağları büyüleyen yegane aşksın
Vurgun yemeden vurulmuştum karanfil gözlerine
Akıl servetimi yitirmiştim dokununca ateşten sözlerine
Zaman epeydir tatsız gönlümün mevsiminde
Hasreti taptaze duruyor hala siyah beyaz resminde
Günler katran, aylar zifir ve yıllar kabus
Munis hislerim yaralı yüreğim saçlarında mahpus
Hüznünü gizleyemez ne yağmur ne toprak
Bir ömür böyle geçti sulu sepken ağlayarak
Aynalar karardı gönlünü süslemedi yüzüm
Ben senle de sensiz de gamla büyüyen öksüzüm
Kuru yaprak misali savruldum izbe köşelere
Kağıttan devlere yenildim kapatıldım şişelere
Dostlarım bivefa aşinam kör, sağır, sessiz
Yaşadım bu hayatı ağır aksak ,yalın kılıç, kimsesiz...
5.0
100% (4)