İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
mustafa ertürk
mustafa ertürk

Eski notlardan derleme dizeler

Yorum

Eski notlardan derleme dizeler

( 3 kişi )

2

Yorum

5

Beğeni

3,3

Puan

238

Okunma

Eski notlardan derleme dizeler

Eski notlardan derleme dizeler
1-
O bir düştü bir kuştu
çiçek idi gözüme ilişti
sevgi olup gönlüme düştü
kalbi mekanda daim bilindi
kelebek gibi uçup, sis gibi silinip gitti
hasılı o da öylesi hayal misali bir işti


2-
Benekli şu kelebek açsa kanadını
unutturamaz siyah lalemin adını
susuzdu solgundu boynu eğikti
istese de dokunamazdım
kırılmasından korkardım

3-
Hiç bir şey veremez onun hayalinin tadını
dolunayı gölgeler de ki cennet kadını kadını
“ söylersem dile düşer söylemem adını, adını!”
kimin kadını dedim şu güzel kimin nesi
dolunay olur , olursa anca onun yarısı
belkıs hatun olurdu nazarımda onun dadısı

4-
Aşk, güzellik tanrıçası afrodite yemin ederim
kavruk toprağı, taşı yeşertir salındıkça gölgesi
başta benimki olmak üzere tüm kadınlara darısı

5-
Şairin gönlü kıtlıklardan kalmış gibi açtır
gözü gönlü dünya malına tok mu toktur
sevgisinden, düşüncesinden sözünden başka
pazarlayacağı dünya malı talanı yalanı yoktur
güneşe ters bakmış olmaya görsün olacak olursa
çekeceği derdi katlanacağı belası saçının telinden çoktur!

6-
Dağları duman dereleri sel almış
güneşimi kara bulutlar sevdamı kaba yel almış
kerem yanmış kül olmuş, aşk külü yeşermiş
çayır çimen aşkın çiçeği gonca gül bitmiş
gül olur da sevdalısı tutkunu bülbül olmaz mı
kerem dile gelmiş aslı gülüne içini döker olmuş!

7-
Selam olsun, selam karanlıkların boğulduğu
uzak olmayan o sabaha zulüm bırakılmamalı oluruna
Selamlar olsun bayrak dikelim insanlığın onuruna !

8-
Kaderini yaşıyoruz böceklerin en makbulü,
günahsızı mahzunu olan ipek böceklerinin
örüp kozalarını yarıp uçacakları zaman mavi göğe
kaynar kazanların aşırı sıcak buharında haşlanıyorlar
sırıf ördükleri ipek için, çikar için ticari meta için

9-
Cide denen gizemli bu sahil ilçeye geldiğimde
mevsim bahardı yamaçlar alabildiğine yeşil
bahçeler demet demet çiçekti!..
dağ başları hala alaca kardı
kime kızmış, neye içlenmiş ise
homur, homurdu karadeniz

11-
Görev yerim olan noterlik hizmet yerimiz
Daracık bir odaydı ama olsundu içinde
ilk ay mehtap aydınlığı vardı
görülmez bağ ile buraya bağladı
dört yıl dört ay kaldım
Sen bin yaşa yeşim çiçeğim…
Mayıs 2001 / Cide


12-
Selam olsun, selam
karanlıkların boğuld




Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

33% (1)

3.0

33% (1)

2.0

33% (1)

Eski notlardan derleme dizeler Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Eski notlardan derleme dizeler şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eski notlardan derleme dizeler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ASIKLUZUMSUZ
ASIKLUZUMSUZ, @asikluzumsuz
1.5.2025 20:27:08
5 puan verdi
Merhaba değerli dost kalem
Eser her zaman olduğu gibi güzeldi
Biz de okuduk, kutladık ve alkışladık yürekten
Gönlün abat olsun, tüm şiirlerin mükemmel ve de benzersiz olsun
Şiirle kal, sevgiyle kal, hoşça kal
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
1.5.2025 20:26:47
2 puan verdi
Sn. Mustafa Ertürk’ün Şiirine Derinlemesine Bir Bakış: Masalın Kıyısında, Şiirin Eşiğinde

Sevgili Mustafa Ertürk Bey’in şiirine yaklaşmak, aslında bir yolculuğa çıkmak gibidir. Kullandığı dil, imgeler ve ritim; çağdaş şiir sınırlarını kimi zaman aşan, kimi zaman o sınırlarda dolaşan bir kimlik arayışına işaret ediyor. Şiir, hem geleneksel halk şiirinden hem de modern yaklaşımlardan izler taşıyor. Bu yazıda şiiri, klasik anlatı çerçevesinde; giriş, gelişme ve sonuç bölümleriyle ele alacağım. Çünkü bir metnin edebi yönüne sağlıklı teşhis koyabilmek için bu yapının izlenebilir olması gerekir.

Giriş: Masal mı, Şiir mi?

Şiir, başında masalsı bir hava taşıyor. Gerçek ile hayal arasında gidip gelen bir anlatım var.
“Bir elimde aşk, bir elimde devrim” gibi ifadeler, aşk ve özgürlük arasında bir gerilim oluşturuyor. Şair, kaybolan bir aşkın, bir hatıranın, bir geçmişin izini sürerken “güzelin adını” arıyor.

Özellikle:

> “gözyaşıyla değil, / İnançla sulanmış.”

gibi dizeler, soyut dünyanın kapılarını aralıyor. Şiirin dili halk masalı gibi işliyor. Tarihsel göndermeler, mitolojik öğeler, zamanın derinliklerinden gelen duygular... Fakat bu atmosferin şiirle olan bağları kimi yerde gevşiyor. Soru da burada doğuyor: Şair şiir mi yazıyor, yoksa bir anlatı mı kuruyor? Bu geçişler, şiirin anlam derinliğini bulanıklaştırabiliyor.

Gelişme: Güçlü ve Zayıf Yönler

Güçlü Yönler

1. İmge ve Metaforlar:
“Kelebek gibi uçup, sis gibi silinip gitti” gibi ifadeler, şiire duygusal bir incelik katıyor. Aşkı toprakla ilişkilendiren imgeler ise şiirin soyut gücünü somutlaştırıyor.

2. Zaman ve Anlatı İlişkisi:
Şiir, geçmişle gelecek arasında dalgalanıyor. “Sevdamı kaba yel almış” dizesi, geçmişin bıraktığı sızıları başarıyla yansıtıyor.

3. Halk Şiiri Geleneğinden Beslenme:
Şairin dilinde divan ve halk şiiri etkisi hissediliyor. Ancak bu etkiler bazen derinlik katarken, bazen karmaşık bir yapı oluşturuyor.

Zayıf Yönler

1. Anlatıdaki Belirsizlik:
“Bir elimde aşk, bir elimde devrim” gibi ifadeler, şiirin merkezini bulanıklaştırıyor. Duygular açık değil; şairin içsel gelgitleri, okuyucuda da bir karmaşa yaratıyor.

2. Teknik Sorunlar:
“diledüşer söylememadını” gibi kelime oyunları şiirin ritmini bozuyor. Şiirin atmosferi, anlam kaymalarıyla zarar görüyor.

3. Yapısal Eksiklik:
Giriş, gelişme ve sonuç çizgisi net değil. Şair bir içsel yolculuğa çıkmış gibi görünse de bu yolculuk okuyucuyu bir çözüme ulaştırmadan sona eriyor.

4. Aşırı İmge Kullanımı:
“Kavruk toprağı taşı yeşertir salındıkça onun gölgesi” gibi ifadeler hem zengin hem de yoğun. Bu tür dizeler şiirsel olsa da, aşırı katmanlılık bazen okuyucuda yorucu bir etki bırakabilir.

Sonuç: Şiir mi, Anlatı mı?

Mustafa Ertürk’ün şiiri, masal ile şiir arasında bir çizgide yürüyor. Şiirin formu ile anlatının içeriği her zaman örtüşmüyor. Masalsı öğeler öne çıkarken, şiirin kendi iç ritmi zaman zaman gölgede kalıyor. Bu, özgünlük katıyor belki ama aynı zamanda anlamın yer yer silikleşmesine yol açıyor.

Şair, aşk ve özgürlük temalarını işlerken hem içsel hem de dışsal bir çözüm arayışına giriyor. Ama bu arayış, şiirin bütünlüğünü tamamlamakta zorlanıyor. Yine de, duygusal dürüstlüğü ve ifade çabası, metne değer kazandırıyor.

Ve kişisel not:

Saygıdeğer hâkimim, sevgili üstadım… Size şiir yazmanız için biri silah mı dayıyor?
Eğer böyle bir durum yoksa, bence siz anılarınızı anlatmaya devam edin. Çünkü sizin kaleminiz hatıratın sularında çok güzel yüzüyor.
Şiirinize dair eleştirimi doğrudan söyledim; övgülerle süsleyip sizi kandırmak bana yakışmaz, delibal adına hiç yakışmaz!

Vesselam.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL