5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1229
Okunma
Ayaklarının altına mahkum
Hergün canımdan hikayeler.
Ellerim yüzüm, yüzüm ellerim
Söndür şu ateşi de, dökülsün pervanelerim.
Şu içimde bağıran avaza dek bağırsın
Bu heyuladan çeksin beni kurtarsın.
Bak bu kelimene gamları boğabilirim
Bedava sevmeye, es’ara dalabilirim.
Bu eşkiya hayatından yoksul başım vurulsun
Aç bi aç akbabalara etten sofra kurulsun.
Basit keşmekeşler, yorgun atlar eşekler
Birbirine karışmış, altın, demir döşekler.
Açık yara yerlere merhem midir tezekler
Bundan mıdır, küstahça konup kalkmada sinekler.
Sözlüğümden bilinip atılıyor kelimeler
Bir garip yaşam geleneği, bölünüyor haneler.
Bazen mısra zihnime melek midir benim
Çatısında sabahın, uykusunda gözlerim.
Canavarlar yığıldı, tamtamlar asıldı yerlerine
Us ayıldı da, öyle bakıldı eserlerine.
Ezgi Gürçay 2006