Tutanaksız gelip geçiyor günler!
Yağmurlar da mevsimini şaşırdı!



Münevver teyze de hakkın rahmetine kavuştu
Artık kimseler benzetmeyecek beni dedeme!
Uykuların da tadı kaçtı
Epeydir serçelerimde yok ortada
Canları sağ olsun, bu aralar giden gidene!



Kaç zamandır
Karıncalar dolaşıyor sanki damarlarımda
Tam ortasında tadı değişiyor sigaramın
Fesleğen saksılarının toprağını boşaltıp
Selamı sabahı kestim balkon camlarıyla



Şiir yazamadığım gibi
Birkaç satır bir şey de okuyamaz oldum!
Bilemiyorum kabahat gözlerimin mi? Yoksa yüreğimin mi?
Daha ilk paragrafı okuyup, İlk mısrayı yazmadan
Gözlük camlarım buğulanıyor!



Sebebini bilsem de
Sen neme nem bir şeysin diye
Kavga ediyorum içimdeki sızıyla
Keşke mahallede bir ütücü olsaydı…
Marketçi aradı, merak etmiş, görüşemiyormuşuz!
Sigarayı bıraktım, hem ekmeği de azalttım dedim!



Dün doktorumla görüştüm! Kutlama var bu akşama…
Depodan kasetçalar ve kasetleri çıkardım
Rakı olmalı sofrada! Çilingir olmasa da olur!
Hatıralarım ve hayallerim en güzel danslarını ederken
Yalnızlığım en güzel şiirlerini okumalı




Sarı yaprak, kara toprak, son durak…
Her şeyi bir cümlede anlatmak isterdim
Hatırlamasam da tarihini
O gün etmiştim aşka dair son yemini
Peçete almayı unutmuşum! Kül tablasını da boşaltmalıyım




Sona dayandı gece
Dağılalım arkadaşlar dedi yalnızlığım!
Köşelerine çekildi hatıralarım ve hayallerim…
Nereye koydum kör olasıca cezveyi
O kadar çok ihtiyacım var ki kahvenin koyusuna!...



Tutanaksız geçiyor günler demiştim ya!...
Sitemimi duydu sanki yağmur
Sevgiyle baktım gökyüzüne
Annemin ömrüne karıştı ömrüm!...



Eyvallah hayat
Eyvallah
Ardından yetemediğim güzellikler!!