1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
115
Okunma
Sükûtunuz zehir, sözünüz zemberek
Arayıp sormayın, böylesi kahrederek
Ne söyleseniz, yarama tuz serpecek
İstemem, hayır, teselli etmeyin beni...
Kiminiz yanıma geldi de sus pustu
Kendi derdini anlatarak suratını astı
Biliyorum, yok aslında bana bir kastı
Fakat, istemem, teselli etmesin beni...
Biriniz telefonda tar tar tar tar tar!
Sanki etrafı süratle tarayan bir radar
İflahımı kesti , helâk edinceye kadar
Soru sordu, konuşturdu, verdi zarar...
Bir başkası, telefon açtı nasılsın dedi
Cevabını bile almadan, lafı lafa ekledi
Kendi yaşadıklarından örnekler verdi,
Nasıl hissedeceğime dahi o karar verdi...
Ben, kendi kendimi avutup teselli edebilirim,
Sizlerle arama görünmeyen duvarlar öreceğim,
Sizin tavırlarınız yüzünden bu gidişle öleceğim,
Hayır, istemem, hiç biriniz teselli etmeyin beni!..
Gülhan Çeliktaş
5.0
100% (3)