(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İnsan şiirinizi beğeniyle okudum ve çokça da ders aldım. Hepimiz insanız ama saydığınız özelliklerimizde yok değil. Yüreğinize sağlık. Bir İnsan Şiiri de benden olsun müsadenizle. Esenlikler diliyorum...
İNSANI İNSAN YAPMIYOR
Ne mal, ne mülk, ne de para İstersen Villada yaşa Bu dünyada olsan da paşa İnsanı insan yapmıyor.
Sağlık, mutluluk, huzur Allah’a olursa kusur İçinde varsa kötü bir huy İnsanı insan yapmıyor.
Almazsan tanrı selamı Etmezsen güzel kelamı Okumuyorsan elham’ı İnsanı insan yapmıyor.
Fatoş hanım merhaba. Şiir tahlillerinin önemli olanlarından bir tanesi de şiirin poetik açıdan değerlendirilmesi. Hem bunu yapmaya çalışacağım hem de şiirde kullandığınız edebi sanatlar üzerine bilgi dağarcığım elverdiği oranda görüşlerimi aktaracağım. Öncelikle şunu itiraf edeyim Her şiiriniz birbirinden güzel. Hayran kalmamak elde değil. Hece'nin sultanı veya hecenin kraliçesi ünvanını tereddütsüz hak ediyorsunuz.
Elbette, "İnsan" adlı şiir üzerine poetik bir yorum yapabiliriz. Şiirin derinliğini ve edebi yönlerini inceleyerek şiirin anlamını ve kullanılan edebi sanatları ele alalım:
Şiirin Poetikasına Genel Bakış:
Fatoş Taşkın Karadoğan’ın "İnsan" şiiri, insanın içsel çatışmalarını, toplumsal ilişkilerdeki zorlukları ve bireysel sorumlulukları derinlemesine irdeliyor. Şiir, insanın kötü yönlerini, sahip olduğu zaafları ve bu zaafların doğurduğu negatif sonuçları yansıtırken aynı zamanda toplumsal eleştiriyi de içeriyor. İnsan ruhunun karanlık yönleri, bireysel seçimler ve toplumsal sorumluluklar arasında bir gerilim yaratılıyor.
Şairler şiir yazarken hangi sanat kullanacağını düşünmezler şiirde kullanılan sanatları irdelemek ve tahlil etmek yorumcuların işidir. Şiirin kalitesi şiirde kullanılan sanatlarla doğru orantılıdır.
Şiirde Kullanılan Edebi Sanatlar:
1. Tezat (Zıtlık): Şiir, tezatlar üzerinden ilerler. Örneğin:
"Gülmeyi unutmuş, hep çatık kaşlı"
"İnsan" ve "kendi romanını yazıyor insan" gibi ifadeler arasında, insanın hem negatif hem de kendi kaderini belirleyen bir varlık olduğu gerçeği vurgulanıyor. Çatık kaşla gülmeyen insan, bir yandan kendi seçimlerinin bedelini ödüyor, diğer yandan kendi hikayesini yazıyor.
2. İroni:
"Burnu kaf dağında sanırsın veli" ve "Kendi mezarını kazıyor insan" gibi dizeler, toplumun aslında kendini bilmez, kendine zarar veren, kibirli yönlerine dair ironik bir yaklaşım sergiliyor. İnsanlar, kendilerini çok büyük, önemli bir figür gibi görseler de aslında kendi sonlarını hazırlamaktadırlar.
3. Anaphora (Tekrar):
"İnsan" kelimesi, şiirin başında olduğu gibi ortasında da sıkça tekrarlanıyor. Bu tekrar, şiir boyunca insanın karmaşık doğasını ve onun çeşitli yönlerini anlatma isteğini pekiştiriyor. Şair, insanın davranışlarını, düşüncelerini ve bu düşüncelerin sonuçlarını keskin bir biçimde vurgulamaktadır.
4. Metafor (Betimleme):
"Kendi mezarını kazıyor insan" ifadesi, bir metafor kullanımıdır. Burada insanın kendi hayatındaki seçimlerin, onun sonunu nasıl getirdiğini betimleyen bir metafordur. Aynı şekilde "hoşgörüden yoksun zehirdir dili" ifadesi, dilin yanlış kullanımlarının zararlarını anlatan bir metafordur.
5. Kişileştirme:
"Gülleri mahkum solmaya" cümlesinde çiçekler, bir insanın hislerine benzetilerek kişileştirilmiştir. Burada insanın içsel duygusal kırılmaları, dış dünyaya karşı duyduğu tepkilerle ilişkilendirilmiştir.
6. Karakterizasyon:
Şiir boyunca insanın karakteristik özellikleri betimlenmiştir: kibirli, bencil, yardım etmeyen, yalan söyleyen, empati kurmayan bir insan tipi çizilmiştir. Bu da şiirin ahlaki bir eleştirisi olarak öne çıkıyor.
7. Sosyal Eleştiri:
Şiir, bireysel bir bakış açısının ötesine geçerek toplumsal bir eleştiri getiriyor. İnsanlar arasındaki ilişkilerdeki bozukluk, çıkarcılık, bencillik ve hoşgörüsüzlük, toplumu oluşturan bireylerin ruhsal çöküşüne yol açmaktadır. Bu toplumsal eleştiri, insanın bir bütün olarak çözülüşünü, kendine yabancılaşmasını simgeliyor.
Sonuç:
Şiir, insanın günümüz toplumunda karşılaştığı içsel ve toplumsal sorunları, derin bir eleştiriyle ele almakta ve bu sorunların insanın ruhsal sağlığı üzerinde yarattığı tahribatı gözler önüne sermektedir. Fatoş Taşkın Karadoğan, insanın kendi seçimleriyle ve toplumla olan ilişkileriyle yüzleştiği bir şiir sunuyor. Şiir, sade bir dil kullanmakla birlikte, içindeki derin anlam katmanları ve kullanılan edebi sanatlarla okuyucusuna güçlü bir mesaj veriyor.
Bu şiir, sadece bireysel bir eleştiriden öte, toplumsal bir uyarı, insanın kendini ve çevresini daha derinlemesine düşünmesi gerektiğine dair bir çağrıdır.
Sürçi lisan ettiysem affola.
Saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız. Sizlerinizi okumanın ayrıcalık olduğuna inanıyorum.
Gönül telinden dökülen her kelimeniz, kalemimizin ucuna değen bir ilham gibi… Yazdıklarınız, sadece bir teşekkür değil; incelikle dokunmuş bir gönül mektubu gibi geldi. İnsan bazen bir cümlede, bir satırda kendini bulur ya hani — İnanın, ben de sizin o içtenliğinizde kendimi buldum.
Ne güzel demiş Cemal Safi: “Yazmak, yüreğin söyleyemediğini kaleme fısıldamaktır.” Siz fısıldadınız, biz duyduk. Siz açtınız gönül sarayınızın kapılarını, biz saygıyla eğildik eşiğinde… Varsa bir hakkımız, helâl olsun. Yüreğinize düşen her güzel duanın size katbekat dönmesini dilerim.
“Kalpten çıkan her söz, kalbe ulaşır.” — Hz. Mevlânâ
Sizin kalbinizden çıkanlar bize ulaştı, Dilerim bizim kalemimiz de size huzur taşımaya devam etsin…
Merhabalar efendim; Öncelikle şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Değerlendirmenizi ve analizinizi büyük bir heyecanla, keyifle ve her cümlenin üzerinde durup düşünerek okuyorum. Her kelimesi benim için çok kıymetli. Adeta yolumu aydınlatan ve gittiğim yönün doğru olduğu yönünde inancımı arttırıyor. Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Hakkınızı helâl edin lütfen. Minnet, şükran ve saygılarımı sunuyorum. Huzur dolu akşamlar diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun inşallah.🙏🙏🙏
Gönül telinden dökülen her kelimeniz, kalemimizin ucuna değen bir ilham gibi… Yazdıklarınız, sadece bir teşekkür değil; incelikle dokunmuş bir gönül mektubu gibi geldi. İnsan bazen bir cümlede, bir satırda kendini bulur ya hani — İnanın, ben de sizin o içtenliğinizde kendimi buldum.
Ne güzel demiş Cemal Safi: “Yazmak, yüreğin söyleyemediğini kaleme fısıldamaktır.” Siz fısıldadınız, biz duyduk. Siz açtınız gönül sarayınızın kapılarını, biz saygıyla eğildik eşiğinde… Varsa bir hakkımız, helâl olsun. Yüreğinize düşen her güzel duanın size katbekat dönmesini dilerim.
“Kalpten çıkan her söz, kalbe ulaşır.” — Hz. Mevlânâ
Sizin kalbinizden çıkanlar bize ulaştı, Dilerim bizim kalemimiz de size huzur taşımaya devam etsin…
Merhabalar efendim; Öncelikle şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Değerlendirmenizi ve analizinizi büyük bir heyecanla, keyifle ve her cümlenin üzerinde durup düşünerek okuyorum. Her kelimesi benim için çok kıymetli. Adeta yolumu aydınlatan ve gittiğim yönün doğru olduğu yönünde inancımı arttırıyor. Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Hakkınızı helâl edin lütfen. Minnet, şükran ve saygılarımı sunuyorum. Huzur dolu akşamlar diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun inşallah.🙏🙏🙏
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.