Her şeyi yaşadı gördük
Sadece bir sevgiyi yüreğimize sığdıramadık
Hep vurgun yedik yalnızlı savaşlarında
Olmadık zamanlarda sen kışkıtırken ruhumu
Ben yıkılmadan yüreğimle
Ayakta kalmak için çabalıyordum
Hep yalnız bıraktın beni yalnızlığımla yürüdüm
Yürürken yoluna döktüğüm güllerden kan süzdüm
Sen düşlerime hüzün salan prensesi
Tenine gözyaşlarımı döktüğümde bahar kokuyordun
Şimdi karakışın soğuğunda kayboluyorum
Bir gün gelecek gideceğim bu şehirden
Senin de özlem düşecek akşamlarına
Düşlerine ekleyeceğim umutlarımı
Geceye inat yıldızları seyredeceğim
Gülüşlerini alıp yanaklarından
Yüreğimin acılarına melhem yapıp süreceğim
Bir kez uzat ellerini tut yüreğimden
Sana sevdalı ruhumun gözlerinde dolaştırayım
Bir akşamın ateşinde demlensin sevgimiz
Çağlayan olsun dökülsün aşk iksirimiz
Uzat dudağını biraz nefesleneyim
Sarıl bana, yırtalım gecenin göğsünü
Kıralım geçmişin paslı kilitlerini atalım denizlere
Ölüm olsa da uzanalım vuslatın teneşirine..
Her ayrılığa mezar kazalım
Aldığım her nefesin bedeli bin ölümse
Ben yine de razıyım kendi kaderime
Sensizlik mezar oluyor ayak izlerime
Her tarafımdan sessizlik esiyor
Yürüyorum,nerelerden geçiyorum hiç bilmiyorum
Yanlış bir kaldırım taşına basınca, sendeliyorum.
İçimde bir yer, beni sana doğru çekiyor
Yağmur damlası daha düşüyor kirpiğimin ucundan
Seni damlıyorsun yüreğimin ırmağına
Darmadağın oluyorum,şiirlerim seni anlatıyor
Sızım ağır gelince,yaram ağlıyor
Kasımın sert soğuğunda nefesin üşüyor
Bana yağmur olup karışıyorsun
Ve ben seni gözlerimden damlıyorum...
YEŞİLIRMAK