Her akşam karanlığa teslim olmamak için
Yıkıyorum yüreğimin bir parçasını
Öyle bir gidişin vardı ki
Unutturdun ruhuma yaşadığım ne varsa
Ardında bıraktığın gölgene sarılıp ta
Yaşlı gözlerle yalvarıp kal demiştim,duymadın....
Hıçkırarak ağlamam gereken yerde
Baktım gözlerine tebessümle,umrumda değilmiş gibi
Gözlerime ağlamayı öğreten hayata kırgınım
Kırgınlıklarıma rağmen yine de güneş doğsun isterim
Ayrılığında etiği olmalı
Sevginin namusu taşınmalı omuz omuza
Çevremde nice insan var
Senin ardından,sana nefret kusan
Ölümsüz olduğunu bildiğimiz
Nice sevdalar okuduk kitaplsrdan
Keremi vardı aslı için yanan
Ferhatı vardı şirin için dağ delen
Mecnunu vardı leylası için çöllerde gezen
Bir zamanlar benim de bir sevdam vardı...
Kırmızı bir iz düşüren sayfalara
Şiirler yazdıran beyaz kağıtlar üzerine
Bir kadehim,bir sigaram kaldı masamda
Yokluğuna inat,gidişine inat içeceğim bu gece
Susmayan muhabbet kuşum,biraz da ateşim var.
Dua ediyorum el açıp ateşe
Artık vazgeç beni yakmaktan diye
Kor oldun içimi yaktın
Yokluğuna inat, güldüm bu gece
Dönülmez yollara attın savurdun
Aman gitme desem, kalkar giderdin
Bütün gecelerin sabahları için iki bilet al
Mutluluğa kanat vur özgürce,kederini atma içine
Sevgini hapsetmeye calışma bedenine
Bu akşam salaş bir kahvede
Bir şarkı çalıyor buram buram gidişine
Yalnızlık doluyor içtiğim kadehlere
Duyamazsın beni artık
İçimde isyanım çığlık çığlığa

YEŞİLIRMAK