0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
122
Okunma

Duruyorum…
Bir eşiğin kıyısında, ne içeride ne dışarıda.
Ne aydınlığa aitim ne de karanlığa,
ikisinin arasında unutulmuş bir silüetim sadece.
Gölgem yere vuruyor, benden bir adım önde,
sanki beni terk etmek ister gibi.
O bile benden daha kararlı,
o bile ne tarafa gideceğini biliyor.
Elleri cebinde bir adam duruyor,
bekleyişi birine mi, yoksa kendine mi, bilinmez.
Zaman sırtına yaslanmış,
bir gölge kadar sessiz, bir geçmiş kadar ağır.
Bir adım atsam, aydınlık mı saracak beni,
yoksa karanlık mı yutacak, bilemiyorum.
O yüzden öylece duruyorum.
Bir adımın, bir insanın kaderini nasıl değiştirebileceğini bilerek…
Dışarıda hayat gürültülü,
insanlar birbirine çarpa çarpa yürüyor.
Oysa içimde derin bir sessizlik var,
kendi yankımı bile duyamadığım.
Bir gölge gibiyim burada,
varlığım var ama hissedilmiyor.
Beni görenler belki de
sadece duvarda uzayan bir karaltı sanıyor.
Ve ben…
Ne karanlığa aitim, ne ışığa.
Ne gidiyorum ne kalıyorum.
Sadece duruyorum.22/04/2008