1
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
207
Okunma
Varsayalım ki kopuyor boynumda taşıdığım kolyem, nefesim karalıyor ses tellerimi.
Varsayalım ki özlemiyorum seni…
Özlemiyorum!
Sadece;
Gırtlağımda büyüyen bir hıçkırığın iffeti rukuya eğilmiş,kaburgamın altında uyuyan ağrıya sığınıyor.
Zor bela açabildiğim ellerim ancak; diz kapaklarımın boğazına sarılabiliyor.
Nebi atların kanatlarından gözlerimi lekeleyen o bahtsız sürmeyi secdeye düşürüyor rüzgar.
Dizlerim kırık,
Kırgınım hayata…
Ama yine de özlüyorum seni.
“Özledim” derken ağrımın içindeki o kıymık batıyor soluma.
Özledim!
Ağrıyor!
Yine de inatla özledim seni…
Umrumda değil bu muamma ağrıyla uyuyamamak.
Umrumda değil kıblede doğrulamamak.
Zamanın içinde kaybolmuş kimliğim gibi yoksun bir yerlerde.
Arayamıyorum…
Yüzüm de yok Tanrı’dan seni dilemeye.
Bazen bir tahminle umutlanıp gelip geçtiğin yerlere bırakıyorum adımlarımı,
Şehrindeki denizin ağzına kusuyorum gözyaşlarımı.
Belki hiç uğramadın,belki hiç geçmedin benden sonra bir tahminle umutlanıp adımlarımın üzerinden.
Belki de yenilgiyi uzaktan farkedip,sırtını dönüp gözyaşlarıma,çoktan terkettin sen de kendi şehrini.
Yenilgileri çok çabuk terketmek için aldığın son dakika kararların;
senin şuan nerede kiminle sarhoş olup kiminle seviştiğinin ipucunu bana vermezken,
Ben,ruhuma dokunmaya niyetli uzanan her el için defalarca yakıyorum içimi.
Ölüme sebep bir yangınla,ağzından takma dişleri çıkarılmış sonsuz bir uykuyu bekliyorum sabırla.
Yakamda kirpiğin ağlıyor sessizce bazen,
Boynum düşüyor ve gözüm dalıyor hep aynı yere.
Hep aynı yere bakıyorum,hep aynı yere bakarken kaçırıyor hayat elimden.
Beni çoktan unuttuğunu unutup unutup,
Gözümde ağırlaşan bir karanlıkla yine uykusuzluğa yük oluyorum.
Aslında bir perde iniyor gözlerime bazen.
Şuurum açık,acıya gark.
Hayata kapatıyorum gözlerimi,kocaman bir hayat çekiliyor aramızdan sanki.
Perdenin arkasında sadece sen,ben bile yokum.
Anla işte,anla ben bile sığdıramıyorum senin olduğun yere kendimi.
Senin bensizliğin içinde nasıl rol aldığının kurgusuyla avutuyorum kendimi.
Aslı astarı olmayan fikirlerle telkin ediyorum zihnimdeki kepaze ve dağınık küfürleri.
Zaman,her gün sende kaldığım yeri tekrar tekrar hatırlatan içimde gizlenen ayraç,
Zaman,seni unutmam için yeterli olmayan peyderpey dağıtılmış işlevsiz ve ertelenemeyen an.
Yoruldum inan!
Varsayalım ki artık kopmuş boynumdaki kolyem.
Ve bırakmış avazımdan aşağı nefesim kendini.
Dağılmış göğsümde emanet kirpik izlerin.
Ve silinmiş adım kütükten.
Düşmüşüm yani.
Varsayalım birazdan geçerim birkaç kişinin omuzlarında senin önünden.
Ama yine de ben çok özledim seni…
5.0
100% (10)