Düşlerimi eşeleme uykuların bölünür
Değişir tabiatın kahkaların solar
Unutursun gökyüzünün rengini
Dalında yaprağın gazele döner
Kurur dudağında sevinçli türkülerin
Düzmeden daha bir satır
Divitindeki mürekkep donar
Yanağına döşeli güller çıldırır
Gözlerinin ulaştığı yere kor düşer

Hülyalarımda gedik açmaya kalkma
Kesilir ayakların yerden
Yıldızlar yarılır ortasından
Kopar fırtınalar göğsünde
Şimsekler kalbinde durmadan patlar
Uykunun ortasına düşer kabuslar
Sabahın ziyası söner
Merhabalarının tarihi geçer
Kalmaz yamacında bir aşinan
Toplayıp gölgesini dünyandan göçer

Satır aralarında kaybolman hayallerimin
Bam telini dillendirir kuruyan gönlünün
Suskunluğun kıyama kalkar
Yağmalanır tahtın tacın paslanır
Hatıraların tedavülden kalkar yok olur geçmişin
Ölümü anarsın bir muştuyken dirilişin
Bu son ikazım son haykırışım
Karanlığa hapsolmuş bir zamanın değilim adamı
Arama beni imgesinde şiirlerin
Nağmesinde türkülerin
Gözünün bebeğinde elinin ayasında
Ruhunun arasında
Hayallerde düşlerde hülyalarda
Dahi sevdanın burcundayım...